Etkili insanların 7 alışkanlığı kitabını okumaya devam ediyorum. Kesinlikle bir baş ucu kaynak kitabı değil... Ancak mükemmel bir yol gösterici. Kitabı, akademik eğitime başladığım yıllardan bugüne kadar değişik yer ve zamanlarda kullanan birçok eğitimciye şahit oldum. Bu kitabı her memur, her idareci veya yönetici veya lider okumalı... Mesela 257'nci sayfa... Eğitim sisteminin yöntemlerle değil sonuçlarla ilgilenmesi gerektiğine dair bir bölüm içeriyor. İşte dedim bizim temel sorunumuz bu... Biz eğitimde çocuğa neyi verelimle o kadar çok uğraşıyoruz ki niçin verelime sıra gelmiyor. Yani sonuç odaklı değil yöntem odaklı çalışıyoruz. Lisede okuyan oğlum haftada 17 değişik ders aliyor (!) Niçin?... Yöntem böyle!... Ne maksatla veriliyor? Belli değil... Sordugunuz zaman müdür ve öğretmenlerin hepsi şikayetçi. Ancak müfredata uymak zorundayız deyip veriyorlar. Eğitim ve Öğretimde süreklilik kalıcı öğrenmeyi sağlar. Kelebek gibi oradan oraya uçarak ancak yüzeysel öğrenme sağlayabilirsiniz. Milli Eğitim Bakanlığı çocukların üzerinden bu ağır yükü kaldırabilirse geleceğimiz adına müthiş bir yatırım yapılmış olacak diye düşünüyorum....
Tarkovskiyi sevsem mi yoksa ona kızsam mı, bilemedim.
Kasım 1983'te, gazeteci ve psikiyatrist İrena Brezna, (Basel) Tarkovski ile Londra'da (belki Rusça bildiği için) bir söyleşi yapmayı başarmış. Gazetecinin yönelttiği güncel feminizmi vurgulayan sorulara hiç katılmıyorum, ancak Tarkovski'nin yanıtlarını Türk okuru için de ilginç bulduğumdan bu söyleşiyi çevirmek istedim. Tarkovski: Görüyor musunuz
Reklam
Sovyet yönetmen Andrei Tarkovski, 10 Temmuz 1984 günü Milano’da yaptığı basın toplantısında, artık ülkesine dönmeyeceğini, ancak hangi ülkede kalmak istediğine henüz karar vermediğini açıkladı. 52 yaşındaki yönetmen, 20 yıllık sinema uğraşında altı büyük film gerçekleştirebildiğini, ülkesini, dilediği yoğunlukta çalışma olanaklarına erişemediği
Bir yanımız hep bahar, bahçe...
Yeni Şafak Gazetesinde köşe yazarı Yusuf Kaplan'ın yazısı. MENZİL'DEN YÜKSELEN SES VE ÜFLENEN NEFES... İşte Türkiye'de son yıllarda toplumumuz kendi maarif modelini keşfetme, geliştirme ve yeni ufuklara taşıma konusunda büyük gayret gösteriyor. Anadolu'nun çilekeş çocukları, yalnızca Anadolu'da değil Avrupa'nın göbeğinde de, Asya'da da bu
152 syf.
·
Puan vermedi
Eğitim düzeltmelerle olmayacak gibi, yıkıp yeniden yapalım!
Kitabın ilk yayınlanma tarihi 1991 ancak dilimize kazandırılma tarihi 2018. Okumaya başlayacaklar bunu unutmasınlar çünkü yazarın şikayet ettiği televizyon artık yerini bambaşka bir şeye bıraktı, internete. Orijinal adı "Dumbing Us Down" olan kitap dilimize "Aptallaştıran Eğitim" olarak çevrilmiş. Yazarın savunduğu görüş;
Aptallaştıran Eğitim
Aptallaştıran EğitimJohn Taylor Gatto · Pedagoji Yayıncılık · 2018352 okunma
Reklam
72 syf.
8/10 puan verdi
"Bu köyde çok üzüleceğim ben, biliyorum. Büyük güçlüklerle karşılaşacağım. İki yol var, ya bırakıp kaçmak. Terketmek buraları, yılmak, ya da her şeye katlanmak. Çarpışmak, gücümce bir şeyler yapmak. Bu insanlara yardım etmek. Birinci yolu kim seçer? Zayıflar, kendine güvenmeyenler. Halkı sevmeyenler. Ben böyle miyim? Kabul edebilir miyim
Bir Yol
Bir YolTalip Apaydın · Varlık Yayınları · 19726 okunma
343 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsan hayatına gerçekten dokunduğunu hissettiği ve içselleştirdiği bir okuma yaptıktan sonra onun üzerine yazmaya dair delicesine bir heyecan duyuyor. Jules Payot'un İrade Terbiyesi de benim için öyle oldu. Cemil Meriç gibi müşkülpesent biri bile bu kitap için 'Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.' demiş. Kitabın önsözü zaten şöyle
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Koridor Yayıncılık · 202028,5bin okunma