“... gazetecilik, her şeyden önce bir kamu hizmetidir. Basının temel görevi de halkı aydınlatmaktır. Bu bakımdan , bir gazete atladığı önemli bir haberin üzerine gitmediği takdirde, kendi okuruna karşı görevini yapmamış, onun önemli bir konuda aydınlanmasını engellemiş olur. Ancak , bir gazetenin ortaya çıkardığı haber, kimi zaman o denli önemlidir ki , üzerine gitmemek olanaksız olur. Haberi atlamış olsanız da , istemeseniz de üzerine gitmek zorunda kalırsınız. Rabıta olayında da böyle oldu. Haberin boyutları ansızın büyüyünce, tüm basın olayın üzerine gitmek zorunda kaldı.”