Bizim temel sorunumuz budur: 1920-30' ların dünya görüşüyle ortaya konmuş teorik bir çerçeveye anlamsız bir kutsallık atfederek onu 21. yüzyılda dahi içinden çıkılmaz bir cendereye dönüştürme becerisi gösterdik ve bu cendere halen bizleri sıkıştırmaya devam ediyor. Halbuki doğal sosyal dinamiklerimize, değerlerimize ve tarihimize güvenerek en az sayıda kurala sahip kapsayıcı bir toplum sözleşmesi yapabilmek imkânsız değildi, hâlâ değil...