"Herkes için ve hiç kimse için bir kitap!"
Böyle karşılıyor eser sizi.
Daha o an anlıyorsunuz içine atılacağınız maceranın hiç de kolay bir macera olmadığını...
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Eseri elinize alıp, okuyup bitireyim şeklinde başlamanız oldukça yanlış olacaktır. Bunu akıcı değil anlamında söylemiyorum kesinlikle.
Ahlâk Nizâmı ya da Anadolu Sosyalizmi
❁ ❁ ❁
Ahlâk, fikrini savunan sosyolog, muallim merhum Nurettin Topçu, “Ahlâk Nizâmı” kitabında sesini duyurmak için haykırmakta, bir ışık aramaktadır. İradenin kuvvetinde, ahlâk nizâmını yaşatacak bir direnç beklemektedir. Ortadan çekilip kaybolan ahlâk nizâmı, nerededir?
Kitap, dört
Arkadaşların ricası üzerine bir inceleme yapmaya çalışacağız...
Bana kitabı hediye eden çok değerli arkadaşım, kardeşim olan
Melek yeter 'e sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Şöyle bir not da yazmış: " Sozdar Bey'e hediyemdir
Melek Yeter"
Kitabı Melek ile beraber birçok insan övmüştü bana. Yani anlamadım çok
Öncelikle, kendimi insanların takip etmesi gereken bir rehber veya herhangi bir konuda kitlelerin düşüncelerini etkileyecek bir bilirkişi veya insanların neleri okuyup neleri okumaması gerektiğini belirleyecek biri olarak görmediğimi belirteyim. Bu listeyi, ara sıra DM'den felsefeye ilgisi olup ama nereden başlayacağına karar veremeyip tavsiye
Türk Tarih Şuurunun İmtihanı
✮ ✮ ✮
Tarih, üreten ve yeni keşifler yapan insanların tarihi nasıl değiştirdiklerini her zaman yazar. Toplumların kurumsallaşmasıyla üretim ve keşifler söz konusu olduklarında ileri ve geri kalmış iki toplum meydana gelir. Uzun sürmeden bu iki toplum arasında çatışma başlar. Akabinde iç değişim ve dönüşüm
“Yaşamın anlamı varsa, ıstırap ve ölümün de anlamı vardır ancak kimse bir diğerine bu amacın ne olduğunu söyleyemez.”
Toplama kampından başlayıp kurtuluşa eren bir hikayenin psikolojik gözlemleri ile “hayatın anlamı, amacı, yöntemi nedir?” sorularına, Victor Frankl görüşleriyle cevap bulmasına uzanan bir kitap. Ruh bilimci denilince akla gelen
16 Mart 2020 tarihinin 02:50 saatinde okumaya başladığımız eseri, tam 220. günün sonunda nihayete erdirdik. Eserin her bir sayfasıyla tekamüle şahit olduk, sırları keşfettik ve seyrimizde yol aldık.Gerek dinlenmek, gerek desteklemek, gerekse anlattılanları sindirmek için bu eserle birlikte tam 18 eserin tedrisatından geçtik.
Eserin tedrisatından
Clarissa' nın tüm hikayesini okuyamadım. Gerçektan yazarın zihnindeki metni okumak isterdim. Kitap birden bire anlamsız bir yerde bitiverdi. Biraz araştırınca yazarın intiharından dolayı yarım bıraktığı bir eser olduğunu okudum. Kalan kısımları yayıncı, yazarın notlarından yararlanarak tamamlamış. Zaten bu durum hissediliyor.
-Dikkat spoiler içerir-
Geleneksel Türk örf ve adetleri, kitabın yazıldığı dönemin şartlarının Feride'yi içinde bıraktığı durum ve kitabın mutlu sonla bitmesine karşılık beni mutlu etmemesi sebebiyle kimi zaman rahatsız olarak okuduğum kitabın eleştiri dolu yorumuna başlamak üzereyim. Bu kitabı çok sevdiğinizi biliyor, yazdıklarımın sizi
İnandığım her şeyin enkazı altındayım.
Yıkıldı bir bir bütün dayanaklarım.
Temeller miydi çürüyen,
Yoksa ben miydim?
Şimdi güneş ısıtmıyor,
Ay ışıtmıyor,
Yıldızlar yol göstermiyor..
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Gece ve sessizlik yeterli midir bir şeyler yazabilmek için? Ya da derinlemesine hissetmek bir kitabı, satırları? Bunlar bana yeterli olmuyor bazen. Çünkü kelimeler dökülmüyor bazen satırlara. Ne yazsam ne şekilde becermeye çalışsam da olmuyor diye düşündürüyor. Ben ise yetersiz ve önemsiz olacağını bilerek bir şeyler yazmam gerektiğini düşündüm