288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Tren Diyorum, Kaçmadan...
* “Cahilliğin dağlarında gezenler için; almasını bilene bilgece öğütler, yaşanmışlıkların getirdiği doğru tespit ve öneriler, samimi itiraflar; bir o kadar da topluma tenkit yağmuru. İlber Ortaylı’nın sakınmadan söylediği her söz, gençler için altın değerinde. Toplumun her kesimine ustaca entelektüel bir dokunuş, hazır olun; bu bir kültür
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202054,9bin okunma
Hatırat-Kutsal Belde KABE
Yıl 2010… Aylardan Nisan... Hayatımın en özel, en güzel ve en heyecan verici an’ını yaşamak üzereyim… Saat yaklaşık 23:40…
Reklam
Büyük salonun kapıya yakın bir duvarının önünde birdenbire durdum. O andaki hislerimi, bilhassa aradan bu kadar seneler geçtikten sonra, anlatmama imkân yok. Yalnız orada, kürk mantolu bir kadın portresinin önünde, mıhlanmış gibi durduğumu hatırlıyorum. Resimleri seyredip geçenler, vücutlarıyla beni sağa sola itiyorlar, fakat ben olduğum yerden
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Artık gidiyorum. Beni uğurlayın kardeşlerim! Hepinize eğilerek, ayrılıyorum. İşte kapımın anahtarlarını geri veriyor- ve evim, üstündeki bütün haklarımı bırakıyorum. Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum. Uzun zaman komşuluk ettik, fakat verebildiğimden çok aldım. Şimdi gün ağardı, karanlık köşemi aydınlatan lamba söndü. Bir davet geldi ve ben yol için hazırım. Bu ayrılış gününde bana açık baht temenni edin, arkadaşlarım! Şafağın sökmesiyle sema aydınlandı, benim yolum güzel bir manzara arz ediyor. Beraberimde ne götüreceğimi sormayın, seyahatime boş eller ve muntazır bir kalple çıkıyorum.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
147 syf.
9/10 puan verdi
Yıllar önce Ürgüp'ten Yunanistan'ın Larisa kentine göçen ve bir daha Ürgüp özlemi hiç bitmeyen ailenin torunu Dimitrios Katsikas atalarının izini sürmek için bölgeye gelir ve karşısına tesadüfen "baba"lakaplı Aziz çıkar. Aziz " Eşekli Kütüphaneci" diye anılan Mustafa Güzelgöz'ün oğludur. Mustafa Güzelgöz Ürgüp'teki Kütüphanenin başına gelince eşek sırtına kitapları yükleyip , köy köy dolaşıp, insanları kitap okumaya teşvik etmiş, bölgenin kalkınması için mücadele vermiş dürüst,duygusal ve çalışkan bir kişidir. Amacı toplumu aydınlatmaktır ama karanlığı isteyen söz sahibi insan o kadar çoktur ki. Dimitrios Katsikas , Mustafa Güzelgöz'ün anılarını kağıda döker ve artık hedef iki toplumun dostluğunun temellerini atmaktır. Müthiş bir kitaptı. Herkes mutlaka okumalı. Jojo Moyes'in O Yıldızın altında kitabını okuduğumda hayran kalmıştım. 1935/ 1943 yılları arasında Amerika'da köylere at sırtında kitap taşıyan kadınları anlatıyordu. 1943 yılında bizim Eşekli Kütüphanecimiz çıkıyor köy yollarına, A.B.D. den ödül alıyor. Halkına gönüllü olarak hizmet eden en önemli kahraman ödülü. Ve ben bile bu kahramanı tanımakta bu kadar geç kalıyorum. Çok utandım. Kitabı anlatıp okumama vesile olan sevgili @ozgurokuryazar çok teşekkür ederim. Kitap bu gece bitti, yarın akşam Ürgüp'e gidiyorum. Sıcağı sıcağına Temenni Tepesi, Tahsin Aga Kitaplığı ve Merkez Kitaplığını ziyaret edeceğim.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,4bin okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yeraltından Notlar...
Merhaba sevgili okurlar, kitapla ilgili yazacaklarıma geçmeden önce birkaç bir şey söylemek istiyorum. Deprem bölgesinde yaşamını sürdüren biri olarak ne söyleyeceğimi neyi temenni edeceğimi dahi bilmiyorum. Zor günler geçiriyoruz bu olayların üzerine birkaç hafta önce dedemi kaybettik. Bu depremler, artık dolu dolu dede diyebileceğim birinin bu dünyada kalmaması, avizeye bakıp durmalar, evlerde yanan ışık aramak benim için ailem için dahası pek çok kişi için zor. Umarım bu buhranlı dönemi bir an önce hayırlısıyla kolay bir şekilde atlatırız. Daha ne söyleyeceğimi bilmiyorum bu depremlerde yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralı ya da şu an hastanede yatan bütün hastalara acil şifalar diliyorum... Biraz uzun olduysa affola... Kitaptan bahsedip gidiyorum. "Hasta biriyim ben..." diyerek başlıyor yazdıklarına yeraltı adamı. İnsanın yeraltısı kafasının içidir. Dostoyevski, beni biraz zorlayacak, söylediklerini anlamam için bazı sözlerini iki üç defa okuyacağım bir kitapla çıktı karşıma. Kitapta ana karakterin iç dünyasını hiç gizlemeden ve muazzam bir şekilde yansıtması çoğu zaman vurucu sözlerle desteklemesi beni kitaba hayran bıraktı. Okuyan herkesin kendinden bir parça bulacağı, bu sebeple de kitabı benimseyeceğine adım kadar eminim. Hani bazen hissettiklerimizi anlatamayız ya işte kitap sizi sizden iyi tanıyor ve sizin hissettiklerinize tercüman oluyor. Aslında kitabın kahramanı sensin, benim,biziz. Üzerinde durup düşünülmesi, her bir cümlesi sorgulanarak okunması gereken muazzam bir kitap.
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020127,4bin okunma
Reklam
Adamın biri durumundan çok şikâyetçiymiş. 'Çalışıyorum, didiniyorum ama bir türlü zengin olamıyorum, evlenemiyorum' dermiş. Sonunda durumuna bir çare bulmak için uzak bir köydeki Bilge'ye gitmeye karar vermiş. Başlamış yolculuğa: Dağda ilerlerken bir kurda rastlamış. Kurt, bir deri bir kemik zar zor duruyormuş ayakta. Adamın yanına yaklaşmış
Artık gidiyorum. Beni uğurlayın kardeşlerim! Hepinize eğilerek ayrılıyorum. İşte kapımın anahtarlarını geri veriyor - ve evim, üstündeki bütün haklarımı bırakıyorum. Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum. Uzun zaman komşuluk ettik, fakat verebildiğimden çok aldım. Şimdi gün ağardı. Karanlık köşemi aydınlatan lâmba söndü. Bir dâvet geldi ve ben yol için hazırım. Bu ayrılış gününde bana açık baht temenni edin, arkadaşlarım! Şafağın sökmesiyle sema aydınlandı, benim yolum güzel bir manzara arz ediyor. Beraberimde ne götüreceğimi sormayın, seyahatime boş eller ve muntazır bir kalple çıkıyorum. Düğün çelengini takınacağım. Benim elbisem, seyyahın güvez renkli elbisesinden değildir ve yolda tehlikeler olmakla beraber içimde hiçbir korku yoktur. Yolculuğun bittiği ve hükümdarın bahçe kapısından fecir nağmelerinin kederli musikisi yükseldiği zaman akşam yıldızı doğacak. youtu.be/kIYv4bpCPSw
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kujo iri cüssesine rağmen uysal, akıllı ve sevilen bir köpektir. O da diğer köpekler gibi insanlara sadakatla bağlıdır. Ne var ki beklenmedik bir biçimde bir yarasa tarafından ısırılır. Artık ne Kujo bildik bir köpektir, ne de hayat bildik bir şekilde devam edecektir. Deli gibi köpek sevmeme rağmen bu adam beni de köpeklerden korkuttu ya
Kujo
KujoStephen King · Altın Kitaplar · 20152,083 okunma
Bazen herşey okunduğu gibi yaşanmaz..
"Hoşça kal" derken bir insan aslında şunu söylemek istiyordur: bak gidiyorum ben, bir daha ben sende olmıycam, gidiyim mi? Aslında "Hoşça kal." Cümlesi bir temenni cümlesi değildir hassas kalpler için, "gidicem bak ama gidemiyorum" anlamı da taşır.
Reklam
Bazı kişilerin yorumları, iletileri ve paylaşımları çok hoşuma gidiyor. "Kesin takip etmeliyim" diye düşünüp sayfalarına gidiyorum.. Bir de ne göreyim zaten takip etmekteymişim:) O an takibimi defalarca geri alıp yeniden ve yeniden takip edesim geliyor içimden :) Zevklerimdeki tutarlılığımdan dolayı kendimi, kalitelerindeki tutarlılığından ötürü de ismini vermek istemediğim nice saygıdeğer arkadaşımı tebrik eder, paylaşımlarının devam etmesini gönülden temenni ederim :)
Artık gidiyorum. Beni uğurlayın kardeşlerim! Hepinize eğilerek, ayrılıyorum. İşte kapımın anahtarlarını geri veriyor - ve evim, üstündeki bütün haklarımı bırakıyorum. Yalnız sizin son ve nazik sözlerinizi bekliyorum. Uzun zaman komşuluk ettik, fakat verebildiğimden çok aldım. Şimdi gün ağardı, karanlık köşemi aydınlatan lamba söndü. Bir davet geldi ve ben yol için hazırım. Bu ayrılış gününde bana açık baht temenni edin, arkadaşlarım! Şafağın sökmesiyle sema aydınlandı, benim yolum güzel bir manzara arz ediyor. Beraberimde ne götüreceğimi sormayın, seyahatime boş eller ve muntazır bir kalple çıkıyorum. Düğün çelengini takınacağım. Benim elbisem, seyyahın güvez renkli elbisesinden değildir ve yolda tehlikeler olmakla beraber içimde hiçbir korku yoktur. Yolculuğun bittiği ve hükümdarın bahçe kapısından fecir nağmelerinin yükseldiği zaman akşam yıldızı doğacak.
80 syf.
·
Puan vermedi
1000kitap da takip ettiğim Güzel dost güzide insan "Hüsnü Bala" Bey güzel bir jest yaparak "Acının İklimi" ve "Bir Kentin Buruk Rüzgârları" kitaplarını imzalı güzel temenni ve dileklerle yollamış kendisine güzel temennileri için çok teşekkür ediyorum. Hiçbirşey eskisi gibi olmasa da, kendini daha güçlü hissetmek için hayatın içine karışmalı diyor Yazar'ımız. Hayat öyle mucizelerle ve güzelliklerle dolu ki; her saniyesinde bile müthiş gizem barındırır. Bazen yaşamak zorunda kaldığımız acılarımızla, yaşadığımız güzelliklerle hayatımızın anlamını kavramaya yol alıyoruz. Insan hayata karışarak yaşadıklarını anlamlandırmak adına, bütün duyguları yaşamak ister. Günahlarıyla, sevaplarıyla, çoğullaşarak. Yazarımız hayatın içinde yaşanmışlıkları kendi duygularıyla kısa öyküler halinde binlerce unutulmus hayatları ve duyguları bizlerle paylaşmış "Acının İklimi" hayatın içinde bir yolculuk gibi.. * Uzun yollardan geldim, gidiyorum uzun yollara Arkamda bıraktığım bir geçmiş, Önümde koca gerçeklerin sırrı* Hayat bilinmedik bir macera ve seçilmedik rollerle oynanıyordu. Her öyküde kendimden bir şeyler buldum...Dile gelip söze geçemeyen..hissedilip ifade edilemeyen..öze ve yüreğe değen hayatın içinden öyküler..bizim öykülerimiz.. 🦋Ben severek hissederek okudumsizlerede tavsiye eder keyifli okumalar dilerim🦋
Acının İklimi
Acının İklimiHüsnü Bala · Sokak Kitapları Yayınları · 20147 okunma
Son Veda
Artık özlemiyorum seni, nefretim de yok. Aslında her şey sen olmaktan çıktı. Sen koca bir hiçliğe gömülürken, ben her şeyimi kaybettim. Özlediğim artık sen değilsin, ben kendimi özlüyorum. Kaybettiğim artık sen değilsin, ben gittikçe kayboluyorum. İnan her şey senden çıktı. Konunun artık seninle bir alakası bile kalmadı. Ben, kendimi yollarda, hiç
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
1944'den beri huzursuzum
Spoiler içerir ! Her kitabın son sayfasına geldiğimde kendimden bir şeyler gördüğüm bir karakter olur bu kitabın içine girebilsem kesin bu kişi olurdum dediğim . Suç ve Ceza ' da ise kimse olamadım ne Raskolnikov gibi bir ideali bulabildim ne de Sonya gibi yüce gönüllü olabildim ben bu kitapta Marmelodov 'u bile yüksek meziyetli bir karakter
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Kitap Zamanı Yayınları · 2007158,6bin okunma
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.