Siz Hangi Ağaçsınız?
23 Aralık - 1 Ocak - Elma ağacı
1 Ocak - 11 Ocak - Köknar ağacı
12 Ocak - 24 Ocak - Karaağaç
25 Ocak - 3 Şubat - Selvi ağacı
4 Şubat - 8 Şubat - Kavak ağacı
9 Şubat - 18 Şubat - Sedir ağacı
19 Şubat - 28 Şubat - Çam ağacı
1 Mart - 10 Mart - Söğüt ağacı
11 Mart - 20 Mart - Ihlamur ağacı
21 Mart - Meşe ağacı
Semih Doğan in (#27363375) incelemesinden sonra yazmaya kalkmak hadsizlik olur eminim ama Semih demişsin ya incelemende orada görev yapan öğretmenler de yazsa da biz de okusak diye. Öğretmen değilim ama doğuda görevim icabı uzun yıllar kaldım ve ben de yazmak istedim. Amacım herhangi bir polemik
"Hangi günü görmedik ki akşam olmamış" -Yaşar Kemal-
Hangi kitabı görmedik ki nihayete varmamış
-Mustafa Diyar-
Herkese selam ederim Breler(Kitabın tarzına uygun bir selam olsun istedim). Kitabın baskısı günümüzde dört cilt olarak neşredilmiş. Okuduğum baskı tek ciltten müteşekkil 2142 sayfa. Ama hiç bitmesin istedim. Ben, bunca yıl
Ölsem bile yeniden doğmak için ölürüm, toprağın en verimli katmanlarına düşer yüreğim dediysen eğer;
O zaman hadi baştan alalım her şeyi ve şimdi, bugün, bu zamanda
Doğursun bütün kadınlar seni.
Tertemiz bir sayfa açılsın önüne.
Geçmişin izleri olmadan yaşayıver yeni yılları.
Tuzlu suda beklemiş gibi ol.
İçinde acı zehirler kalmasın.
Alıntılar altında, okur arkadaşlarımla karşılıklı, kayda değer yorumlar yaptık. Nihrir üstadın dediği gibi Tolstoy özetlenemez. Anna Karenina da özetlenecek gibi bir kitap değil üstat. :)
Vladimir Nabokov son sözde şöyle der: Tolstoy, düzyazıda Rusların en büyük yazarıdır. Öncülleri Puşkin ve Lermontov'u bir yana bırakırsak Rus düzyazısının en
"İngiliz Hasta" ben lisedeyken Resim dersi Hocasinin (çok severdim hocayı, kültürel anlamda bize çok şey kattığını düşünürüm ki resime ayrı 1zaafim da vardir, severim çizmeyi) mutlaka izlemeniz gereken 1film diye bahsettiği ama benim hala izlemediğim 1filmdir :-((((( kitabı, sepeti doldurmaya çalışırken farkettim ki hemen ekledim zira
"Ömür, temmuz güneşi karşısında kardır." demiş Sadi Şirazi.
Mustafa Kutlu'da 2015 yılında yazdığı bu hikayesinde ömür dediğin nedir deyip kitabın başında Bedri Bey'i musalla taşına yatırıyor. Ve zamanı geriye alıp Bedri Bey'in aksiyonlu, koşusturmacalı, sürekli bir şeyin peşinde koşan ama aslen amaçsız, çoluğuyla çocuğuyla bırakın