Eduardo Galeano’nun Sel Yayıncılık tarafından çıkarılmış Kadınlar* adlı kitabı, Boş Gezegen ve Diğer Öyküler (1973), Ateş Anıları (1982), Kucaklaşmanın Kitabı (1989), Yürüyen Kelimeler ( 1993), Tepetaklak / Tersine Dünya Okulu (1989), Aynalar: Neredeyse Evrensel Bir Tarih (2008), Ve Günler Yürümeye Başladı (2012) adlı kitaplarından derlenmiş kadına dair bir arşiv niteliğindedir
Onlar, her dönemden, her yaştan, her sınıftan, bakış açılarıyla, düşünceleriyle, yönelimleriyle, eylemleriyle tarihin akışını değiştiren kadınlardır. Sömürgeciliğe, senatoya, kiliseye, faşizme, erkek egemenliğine karşı çıkmışlar, yazmış, hikâye anlatmış, şarkı söylemiş, dans etmiş, resim yapmış, büyüyle uğraşmış, kehanette bulunmuşlardır. Ama en önemlisi, severken, sevişirken, savaşırken, acı çekerken, ağlarken ve gülerken, her halleriyle erkekleri şaşırtmışlardır.
Konu bellek olunca aklımıza ilk gelen isimlerden biri “dünyanın vicdanı” olarak tanıdığımız Eduardo Galeano’dur. Ona bu adın verilme nedeni, yazdığı metinlerle okurun kafasında bir vicdan muhasebesi yaratıyor olmasıdır. Kitaplarındaki gazete haberini andıran kısa metinleri, insancıl bir bakış açısıyla kaleme alır. Dünyanın neresinde olursa olsun, her türlü insana kucak açar, her koşulda özgürlüğü ve adaleti savunur. Bütün bunları yaparken, tarihçi titizliğiyle çalışır. Galeano, toplumsal bellek oluşturmanın sadece tarihçilerin değil, sanatçıların da görevi olduğunu düşünür.
Son olarak mutlaka okunması gereken bir kitap.