Anız Ateşleri'nin 2. Dünya Savaşı'na dair okuduğum birçok romandan farkı, Avrupa'da geçmeyen, içinde Yahudi soykırımına yer verilmeyen, Beyaz Batılının değil, Sarı Asyalınin gözünden yazılmış bir roman olması.
Mekan olarak Filipinler'in Leyte Adası kullanılmış. İklim ve coğrafi özellikleri özellikle başkarakter Tamura'yı çok zorladığı anlarda çokça anlatılmış. Duyulara etkili şekilde hitap eden bu sekanslar metni sinematografik yapıyor.
Japon Ordusu yenilmek üzere ve erzakı bitmiş, dolayısıyla romandaki ana temalar hayatta kalmak, açlık,ölüm, öldürmek, vicdan.
Tamura verem hastası, birliği onu istemiyor, hastane olarak kullanılan yere gönderiyor, orada kalması için yanında yiyecek olması gerektiğinden kabul edilmiyor, geri gidiyor, birliği de inatla onu tekrar hastaneye gönderince, bir başına hayatta kalma savaşı veriyor.
Ayrıca tüm bu koşulların oluşturduğu dehşet ve korku duygusu nedeniyle de deliliğin sınırına gelen askerler ve hatta Er Tamura karakteri gibi sınırı geçenler anlatılıyor. Delilik bu koşulların doğal sonucu gibi gorünüyor. Çünkü Japon ordusu tamamen desteksiz ve ormanda Amerikalılardan saklanırken insanlıkları sınanıyor, olağanüstü koşullarda verilecek en doğal tepki de delilik belki de.