Yalnızlığı bir hastalık halini almaya başlamıştı. Duygusal olan her şey onu aşırı etkiliyordu. Yolda âşıklar görüyor, boğazı düğümleniyordu. Bir filmde sevgililer öpüşüyor, gözleri doluyordu. Bir tanıdığı evleniyor, Lexomil içiyordu. Birbirlerine âşık insanlar görmeye katlanamıyordu. Kalbi en ufak uyarıya tepki veren bir apseye dönüşmüştü.
Bu hastalığın adını biliyordu.