Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kırılan kalbinin acısı dayanılacak gibi değildi. Bu zalim sorunun yanıtı yoktu. Eğer babasına inanırsa John'un bunca zaman deneylere 'evet' demesi için onu kandırdığı ortaya çıkıyordu. Eğer John'a inanırsa, buruşturup tuvalete attığı not babasının imzasını taşıyan bir yalandan başka bir şey değildi. Her iki şekilde de çektiği acı büyüktü. Olgunlaşmak bu muydu? Acılarla yoğrulmak mı? Eğer böyleyse, küçük yaşta ölmeyi yeğlerdi.
Sayfa 330Kitabı okudu
“Tanrı kullarının yeminlerini bozmasını çok sever.”
Reklam
“Eğer bir tabanca yeterince uzun zaman açıkta durursa, er ya da geç onu tekrar elinize alırsınız.”
“Tanrı bir insanın yeminini bozmaya zorlamayı çok sever. Böylece kullarına direnmeyi ve kendini kontrol etmeyi öğretir.”
“Kaçtığın sürece ancak aptalca düşüncelerle uğraşırsın.”
Görmek istemeyenler kadar kimse kör değildir.
Reklam
Sıcak hava yüzüne çarpıp onu sersemletti. Geldiği zaman da bu kadar sıcak mıydı? Sanki daha sıcakmış gibiydi. Postacı uğramıştı. Posta kutusunda daha önce fark etmediği bir reklam broşürü vardı. Andy alt katta ölü karısını kucaklarken gelip gitmişti postacı. Zavallı ölü Vicky... tırnaklarını sökmüşlerdi. Ölüm gerçeğini tam aklınızdan çıkarmaya çalıştığınız anda, başka bir açıdan gelip sizi bulması, yıllar boyu anahtarların birikmesinden daha garipti doğrusu. Ölüm bir futbolcu, diye düşündü. Hep hücum hattında sizi kıç üstü oturtuveriyor.
Sayfa 164Kitabı okudu
O zamanlar korktuğunu anımsıyordu. Aslında korkunun ne olduğunu daha tanımıyormuş. Korku, eve gelince karınızı tırnakları sökülmüş, öldürülmüş olarak bulmaktı. Charlie'nin nerede olduğunu öğrenmek için sökmüşlerdi tırnaklarını. Küçük Charlie ise iki gündür arkadaşı Terri Dugan'ın evindeydi. Bir ay kadar sonra Terri gelip onlarda kalacaktı.
Sayfa 153Kitabı okudu
Charlie'nin sürekli uyuması babasını endişelendiriyordu. Olanları kabul etmek yerine kaçmak için kullanıyordu anlaşılan uykuyu.
Hiç kimse görmek istemeyen biri kadar kör olamaz..
655 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.