Narsistik Çift : Tolstoy ve Sonya [okumak isterseniz diye bırakıyorum]
1862 yılında otuz iki yaşındaki Lev Tols­toy, henüz on sekizindeki Sonya Behrs ile evlenmeden birkaç gün önce aralarında hiçbir sır olmaması gerektiğine karar verdi. Bu kararın bir parçası olarak günlüklerini ona okuttu ve genç kızın hem ağlaması hem de oldukça kızması onu çok şaşırttı. Günlük­lerine eski aşk ilişkilerini yazarken yakında yaşayan
Sayfa 85 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Aşkım bak biz dediğin kişiye gönder ahshshs
Kadın hızla tepki verir, yakınlık ve birliktelikte sığınak arar. Duygularını paylaşır ve erkeğin de aynı şekilde davranmasını ister. Erkekse, kadına kabul edilemez gelen bir tarzda mantıklı davranır. Böylece kadın daha çok izler, adamın ne düşündüğünü ve ne hissettiğini daha çok bilmek ister ve erkek daha da uzaklaşır. Erkek uzaklaştıkça kadın daha çok izler ve kadın izledikçe, erkek daha çok uzaklaşır. Kadın erkeği soğuk, tepkisiz ve insanlık dışı olmakla suçlar. Adamsa kadını zorlayıcı, isterik ve denetimci olmakla.
Reklam
Yaşların büyütülmesinin ve erken evliliğin önlenmesi gerek. 14-15 yaşında evli kız ço­cukları var, hastanelere gidip doğum yapıyorlar, bunların bildiril­mesi lazım ama doktorlar tehdit ediliyor. Şiddetin seslerine tep­kisiz kalan komşular müzik sesine tepki gösterirler, çok gürültü var diye. Böyle bir duyarsızlığın olduğu toplumda her türlü ola­yın gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Enseste göz yumanlar bi­rer katildir.
Çoğumuz ve çekingenlikten ya da özgüven eksikliğimizden, kendimizi “başkaları“ önünde ifade etmekte genellikle zorlanırz. Kendimizi silikleştirir, susarız, “başkalarının “zihinsel açıdan bize ne kadar üstün Yada en azından topluluğu varlıklarıyla, bilgileri ile gezebilecek kadar kendilerinden emin gözüktüklerini dile getirmeye cesaret edemeyiz...
Sayfa 25 - Paloma YayneviKitabı okudu
İfade özgürlüğü ile söylenmiş her şey hoş ve biz ne söylenirse söylensin onu kabullenmeliymişiz gibi davranmayacağız. Hayır! Allah insanların söylediği sözlerden ötürü celallendi mi? Kesinlikle. Îman edenlerin diğer insanların söylediği sözlerden dolayı incineceklerinden bahsediyor ayet. Mesele bizim incinmeye hakkımızın olup olmadığı değil, çünkü zaten var; mesele bizim nasıl yanıt vermemiz gerektiği. Nasıl bir tepki veriyorsunuz? Tepkiniz her şeyi belirler, çünkü etrafımızdakilere verdiğimiz tepkiler bütünüyle Allah ve Peygamberinin rehberliğine teslimiyet içerisinde olmalı. Hissettiğimiz duygular değil, çünkü o duyguları hissetmenin haklı bir gerekçesi var; fakat ve duyguları hissettikten sonra ortaya çıkan davranışlar haklı olmayabiliyor. Problemin esas kaynağı burası.
Sayfa 173 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Uzun ama muazzam bir alıntı (Başka Bir Kıza Bakma Meselesi)
Peki, kadının empati konusundaki bu yeteneği doğuştan gelen bir özellik miydi yoksa sonradan kendisinin geliştirdiği bir yetenek mi? Aslında her ikisinin de katkısı olmakla beraber, yapılan çalışmalar kız çocuklarının bu konuda çok kuvvetli bir güdü ile doğduklarını göstermektedir. Örneğin yeni doğmuş bebeklerde yapılan bir çalışmada bebeklerin
Reklam
127 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.