Uyuyamadım…
Bir süre karanlığı, hiç akıl erdiremediğim bu yoğun ve dipsiz yokluğu izledim. Düşüncelerime sığmıyordu. Ölçüsüz siyahlıktaydı ve üzerime üzerime geliyordu. Gözlerimi yumdum, kendimi oyalamak için bir şarkı mırıldanmaya ve yatakta yuvarlanmaya başladım, ama bir işe yaramadı. Karanlık beni ele geçirmişti ve bir an bile rahat vermiyordu. Ya eriyip karanlığa karışırsam?
Doğruldum ve kollarımı sallamaya başladım. Bozuk sinirlerim denetimi büsbütün ele geçirmişti ve ne kadar direnmeye çalışırsam çalışayım bir işe yaramıyordu. Oturduğum yerde en olmadık fantezilere kapıldım, kendi kendime mırıldandığım ninnileri dinleyerek sakinleşmeye çalışırken kan ter içinde kaldım.
Ömrümde bir eşini görmediğim karanlığa dikmiştim gözlerimi. Şimdiye dek kimsenin dikkat etmediği, özel bir tür karanlıkla, umutsuz bir şeyle karşı karşıya olduğum kesindi. Saçma sapan düşüncelere takılıp kalıyor, her şeyden korkuyordum.