Terapi odası can sıkıntısıyla laf olsun diye gelinen bir yer değildir. Sıkışmış ve çaresiz hisseden insanın can acısıyla, hatta can havliyle kendini attığı bir yerdir.
Özgüven her şeyden önce her koşulda yaşayabilmek, talep etmeyi bırakabilmektir. Hayata korkuyla değil güvenle bakabilmektir.
Sayfa 301Kitabı okudu
Kayıtsızlık, sevginin zıddı bir duygudur.
Sayfa 290Kitabı okudu
Karşımızdaki kişiye fırsat vermek, diğerlerine de hata yapma hakkı tanımak, tahammül sınırlarımızı yükseltmek ve her zaman haklı olamayacağımızı fark etmek zorundayız
Gerçek acı seyirci istemez, vitrinde yaşanmaz,
Öyle içten ve derindir ki kimse sizin ne yaşadığınızı bilmez.
Çoğu zaman yaşamla uyumu bozmaz, sizi içeriden güçlendirirken seyredenler ne yaşadığınızı anlamaz.
Sayfa 46Kitabı okudu
Gerçek anlamda büyümek, gölgesine sığındıklarımızdan uzaklaşmakla başlar. Büyüdükçe sıcak kanatların altına sığmaz olursunuz, sığsanız da komik durursunuz.
Sayfa 25Kitabı okudu
İnsan elbet hata yapar. Ama insan bir hatayı kaç kere yapar?
Bu dünyaya sadece hata yapmak için gelmedik. Yaptığımız hatalardan ders almak için geldik.
Sayfa 20Kitabı okudu
Gerçekten güçlü olan insan, kendine yapılanı kötü muamele karşısında, beklentilerinden vazgeçip kendini korumayı bilen insandır.
Bir duygu çok yoğunken ötekiler kendine yer bulamaz.
Sayfa 181Kitabı okudu
“Sevdiklerimizin hata yapmasını engelleyip onları durdurmaya çalıştığınızda, onların öğrenme fırsatını ellerinden alırsınız. Bazen yapabileceğiniz en büyük iyilik, sevdiklerimizin çektiği acıya sessizce katlanabilmektir. İyi niyetli olmak iyi şeyler yapmaya yetmez. Bazen hiç bir şey yapmayarak da çok şey yapmış oluruz.”
“Çaresi yok gibi görünen dertlerimiz olduğunda, çaresi olan dertler üretiriz. Üretilen psikolojik sorunlar gerçek sorunların üstünü örtmeye yarayan bir tabakadır..
Psikosomatik rahatsızlıklar, panik atak, saplantılı düşünceler en çok inkar mekanizmasının kötüye kullanımı sonucu oluşur.”
“Bilmediği iki olasılık arasında daha çok konuşulan, üzerinde daha çok düşünülen olasılık,insana giderek daha tanıdık gelmeye başlar.”
“Gerekenleri yapmadığınızda başınıza gelecekleri düşünmek,sizi harekete geçirmek bir yana kıpırdayamaz hale getirir. Yani kötü senaryoları düşündükçe bu duruma ısınmaya ve alışmaya başlarsınız. En kötü ne olabilir ki ? Olsun o zaman. Farkına varmadan baktığınız yere doğru yani en kötü ihtimale, istenmeyen senaryoya doğru yol alırsınız.”
“İnsanlar akıl almak için değil, onay ve destek almak istedikleri için dertlerini anlatırlar.”
“ Bazı insanların değersizlik duygusu o kadar fazladır ki ancak kundaktaki bebeğin kabul gördüğü şekilde kabul edilirlerse kendilerini değerli hissedebilirler…
Karşınızdaki kişinin sizi ne kadar sevdiğinin ölçüsü her halinizle kabul edilmeniz değildir.Davranışlarınızın ve alışkanlıklarınızın bir kısmı ,iyi bir ilişki uğruna feda edilebilir ve bu sizin değerinizden hiç bir şey eksiltmez.”
“ Zamanı geldiğinde özümüze uygun davranışları yapmadığımızda hayatımızda büyük boşluklar oluşur. Örneğin zamanı geldiğinde evlenmediysek, çocuk doğurmadıysak hayatta bolca zamanımız kalır. Biz de bu boş zamanları doldurmak için kendimize bir takım faaliyetler yaratırız. Sonra da bu yarattığımız faaliyetlerin temel ihtiyaçlarımız ve özgürlüğümüz olduğuna inanır, kendimizi oyalamak için yaptığımız şeyleri hayatımızın kendisi sanma yanılgısına düşeriz .”