"Epiktotes uzun ve değersiz bir yaşamdan kısa ve asil yaşamı tercih ederim."
Zamanının büyük bö­lümünü tek başına geçiren insanların toplumun terazisinde defolu bir maldan farkı yoktur. Toplumda yerleşmiş kanılar, tek başına olmayı istemenin bir tercih meselesi olabileceğini asla kabul etmez. Zira, tek başma kalmaya mecbur olanlar sadece 'hayatta kaybedenler'dir.
Reklam
İlâhî Muhabbet
Sahici muhabbet şu üç davranışta belli olur; ︎Aşık, sevdiğinin sözünü diğerlerine tercih eder. ︎Aşık, sevgilisi ile oturup kalkmayı, başkalarının hoşnutluğuna tercih eder. ︎Yine Aşık, sevgilisinin rızasını kazanmayı, başkalarının hoşnutluğunu elde etmeye tercih eder.
"Sevgili oğlum," dedi Dippet şefkatle. "Yazın senin okulda kalmana izin veremem. Tatilde eve gitmek istersin tabii, değil mi?" Riddle hemen, "Hayır," dedi. "Hogwarts'ta kalmayı tercih ederim, oraya... o şeye... dönmektense..." Dippet merakla, "Sanırım tatillerde bir Muggle yetimhanesinde kalıyorsun, değil mi?" diye sordu. "Evet, efendim," dedi Riddle, biraz kızararak. "Muggle ana babadan mısın?" "Yarım kan, efendim," dedi Riddle. "Muggle baba, cadı anne." "Ve annenle babanın ikisi de..." "Annem ben doğduktan kısa süre sonra ölmüş, efendim. Ancak benim adımı koyacak kadar yaşadığını söylediler yetimhanede: Tom, babamın adı diye, Morvoldo da büyükbabamın."
Biraz cesurca olacak ama Kur'an-ı Kerim'in İsra suresi; ölçü, kader, irade, tercih, mesuliyet, nizam, intizam, kitap (gen kitabı), bilim ve bilim insanı eksenli 13, 14 ve 36. ayetleri üzerine kurgulanmış genetik bilimi suresi"dir diye düşünüyorum! Bundan dolayıdır ki de, şahsen inanmayan matematikçinin, matematiğine inanmıyorum!
Reklam
Yasalara uymayı, beni delirtmeye mi tercih ediyorsun?
"Tartışma anında karşımızdakinin sinirleneceğini farkediyorsak o konuyu orada noktalamak gereklidir. Bir problem olduğunda onu yanlış yollarla çözmeye çalışmak sorunu daha da büyük bir hale getirecektir. Karşımızdakini suçlamak yerine kendi duygularımızı anlatmayı tercih etmeliyiz."
''Yanlış insanla olacağıma yalnız olmayı tercih ederim.''
Sizinle gelmeyi tercih ederim. Evet, kesinlikle sizinle gelmek istiyorum. Ne olur geleyim. Bir de, bana hep bir şeyler anlatın. Kimse sizin kadar güzel konuşamıyor.
Reklam
Neşeyle yükselip yanan bir ateşin bir tesadüf sonucu sönmesi gibi ölmeyi, kenara atılan ve yerde büklüm büklüm olup ayaklar altında ezilirken seğirip sönen bir mum ışığına tercih ediyordu.
PAPAZ Tanrı insanlara onların cüzi iradelerini bırakmamış olsaydı ne meziyet gösterebilirlerdi? Yeryüzünde iyilik yapma ve kötülüğü önleme imkânı olmasaydı, bu cüzi iradeden yararlanma meziyetleri olabilir miydi? ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Demek ki senin tanrın yalnızca kendi yarattığını sınamak için, kışkırtmak için her şeyi tersten yaptı; demek ki onu tanımıyordu, sonuçtan çekinmiyordu, öyle mi? PAPAZ Kuşkusuz tanıyordu, ama bir hareketiyle tercih meziyetini ona bırakmak istiyordu. ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Yarattığının hangi tarafı tutacağını biliyorsa ve bu da yalnızca ona bağlıysa, çünkü sen onun mutlak erk sahibi olduğunu söylüyorsun, yarattığına iyi şeyler yaptırmak yalnızca ona bağlıydı, bu durumda tercihi ona bırakmak neye yarar? PAPAZ Tanrı’nın insan üzerindeki engin ve sonsuz görüşlerini kim anlayabilir, gördüğümüz her şeyi kim anlayabilir? ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM Şeyleri sadeleştiren kişi, dostum, nedenleri iyice çoğaltıp sonuçları daha da anlaşılmaz hale getirmeye çalışmayan kişi. İlk güçlüğü açıklayamazken ikinci bir güçlüğe neden ihtiyaç duyuyorsun? Senin tanrına atfettiğin şeyi doğanın yapması mümkünken, niçin doğaya bir efendi arıyorsun ki? Senin anlamadığın şeyin nedeni belki de dünyanın en basit şeyidir. Fizik bilgini yetkinleştirirsen doğayı daha iyi anlarsın, aklını arındır, önyargılarını yok et, o zaman tanrına ihtiyacın olmayacak.
Sayfa 13
“Her şeyin başı sonu olan olan tanrı insanların her biri için neyin uygun olduğunu bilir. Eğer uygun görseydi hep kokulu güller yaratırdı ama araya deve dikenlerini karıştırmayı tercih etti ki adaletinin ağırlığı hissedilsin. Sefalete gelince, Tanrı’nın lütfudur o.” -“ öyleyse neden Strasbourg’un rahipleri bu kadar zengin oluyor? Bunca bolluk içinde olmak çok hayırlı olsaydı İsa yoksul yaşamayı seçmezdi.”
Magritte:
Kendine sanatçı denmesinden hoşlanmıyor ve resim aracılığıyla iletişimde bulunan bir düşünür olarak görülmesini tercih ediyordu.
Sayfa 8 - YKY, 23. Baskı
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.