UZAYLI KOCAKARI
(Ursula K. Le Guin - 1976)
Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
"Tanzimat aydınını Batılı aydından ayıran en önemli özelliği, ümmet aydını olmasıdır. (…) Pan-Osmanlıcı olan bu aydın gurubu aynı zamanda modern İslamcıdır. Bu nedenledir ki Tanzimat’ın bu müsavat (eşitlik) yapısına en keskin eleştiriler onlardan gelmiştir. Namık Kemal Islahat Fermanı ile sağlanan gayrimüslimlerin askerlik durumlarıyla ilgili
قُلْ اَغَيْرَ اللّٰهِ اَتَّخِذُ وَلِيًّا فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَهُوَ يُطْعِمُ وَلَا يُطْعَمُۜ قُلْ اِنّ۪ٓي اُمِرْتُ اَنْ اَكُونَ اَوَّلَ مَنْ اَسْلَمَ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ
De ki: “Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah iken, O doyurur ama (kimse tarafından) doyurulmaz iken Allah’tan başkasını mı veli edinecekmişim?” De
Genzimdeki baharat kokusu geçmiş değil
Bıraktığın izleri tek tek hatırlıyorum
Halıdaki lekeler dediler biraz eğil
Kanlarının sözleri, tek tek hatırlıyorum...
Gözlerinden kıvılcım saçarken öfkeden sen
Seni dinleyemedim şaşkınlığımdan ki ben
Sen nereye gitmişti, sende seni terk eden
Kafamdaki gizleri tek tek hatırlıyorum
Odalarda hayalet dolaşıyor benimle
Şurada lamla sövdün, şuralarda da cimle
Derdin neydi orada askıdaki resimle
Duvardaki tozları tek tek hatırlıyorum
Unutma hiç olur mu açtığın yaraları
Vefa napsın duyunca attığın naraları
Âteşbâz unutmadı iyi hatıraları
Çaldığımız sazları tek tek hatırlıyorum...
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur.
Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur.
Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
Değerli kardeşim!
Evlenmeyen kişiye neden evlenmiyorsun?
Yolda gördüğün kişiye nereye?
Evli kişiye çocuk ne zaman?
Oturduğun ev kira mı?
Kısaca;
Özel hayatı kapsayan hiç bir soru karşıdaki kişiye sorulmaz.
Bunlar karşıdaki insanı rahatsız eden hadsiz sorular ve davranışlardır.
Karşıdaki kişi size haber vermedikçe veya sadece kısa bir bilgi verdiği zaman araştırmayın sormayın. Sadece Allahın işlerini kolaylaştırması için dua edin.
Rasullullah(sav) bunu bize haber vermiş ve şöyle demiştir:
"Kendisini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.” Tirmizi
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
İMAN لا İLE BAŞLAR
TAĞUT NEDİR?
ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ
ASLA BİR ARADA BULUNMAZ.
“(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
bu dünyada cennete giremeyecek erkekler listesi vardır
birincisi elayi düğününde terk eden levent
ikincisi korkak Behlül
üçüncüsü şerefsiz fatih
4.sü benim ex
Terk eden kişinin haklı sebepleri olamaz mı yani. Mesela kötü bir olay yaşanmış olamaz mı ya da ne bileyim daha başka şeyler. Düşünmek gerekir öyle değil mi, anlamaya çalışmak gerekir.
Bu yüzden de bence her terk eden olmasa da genellikle terk eden için daha zordur ayrılık.