Patlayıcı madde infilakında sadece insanlar ölmez. Kollar bacaklar kopar, gözler kör olur, işitme kayıpları, süregen ve geçici hafıza kayıpları ve travmalar da olur. Bir tnt gücündeki patlamada bile, 350-400 metrekare çevredeki bütün kuşlar, ciğerleri patlayarak ölür. Aynı etki, patlamaya 100-200 metre yakındaki sokak kedi ve köpeklerine de olur.
Cinsel içgüdü ve şiddetin alabildiğince çarpıştığı bu dünya'da her şey ya mutlu olmaya ya da mutluluk gösterisine zorlanıyor. Dünya'nın iki ucu arasındaki fark; Batı cinsel içgüdüyü uyarıyor, Doğu ise şiddetini kendi içinde yaşıyor. Batı sömürüyor, Doğu ise birbirini yiyor. Batı mutluluk gösterilerini sahneliyor, Doğu ise çileciliğine sarılıyor. Batı terörizm diyor, Doğu ise intikam diyor. Kısacası Batılı ve Doğulu dünyalı olduğunu unuttu ve Güneş'in doğup battığı yönlere kendilerini fazlasıyla tayin etmiş bulunuyorlar. Oysa özünü içimizdeki yırtıcı canavar olan o içgüdülerde buluruz. Mesele mutlu olabilmekten çok belki de mutlu doğmakta...
Zygmunt Bauman
Giderek arkadaşlığın neşe ve hayat veren sıcaklığına inanç kaybolmakta, derinlikli ilişkilerin yerini geçici, yüzeysel, kısa, sanal, niceliğe dayalı, gözden çıkarılabilir/silip üzerine yazılabilir ilişkiler almaktadır. Bugün en değerli an, sahip olma anıdır ve herşey parladığı hızla gözden düşmektedir. Canlı kalması gereken tek şey tarzdır; bu
Geri kalmış yada kalmamış fark etmez tüm ülkelerde fakirler için ayrı zenginler için ayrı kanunlar vardır. Tek farkı geri kalmış ülkelerde fakirlerin buna ses çıkarması devlet düşmanlığı, terörizm olurken. Zengin ülkeler sosyal hak olur. Ha ikisinin de sonucu aynıdır ağza bi parmak bal çalınır ve sömürü devam eder. Çünkü insanlar fakirliğin para ile biteceğini düşünür, asıl fakirliğin bilgisizlikten geldiğini anlamazlar ve efendilerine asla ses etmezler.