Çevre kirliliğinin küresel bir felaket haline geldiği bir dünyada , kıtlık ve salgın hastalıklarla boğuşan insanlığın yıkıma doğru gidişini bir çığ gibi büyüyen ve hızlanan olaylar zinciri halinde okuyoruz. Bir süre sonra "yeter artık bitsin bu çileler" diye isyan edesiniz geliyor üst üste yağan bu olaylar silsilesi karşısında.
Kitap ilk olarak 1972'de yayımlanmış ama günümüzde yayımlanmış gibi okunabiliyor. Çünkü benzer durumları ( hava-su-toprak kirliliği, su ve gıda kıtlığı, antibiyotikli etler, gdo, bitmek bilmez kâr hırsı ile gözleri dönmüş şirketler vs) , kitaptaki kadar dramatik boyutta olmasa da günümüzde de yaşıyoruz, hepimizin malumu.
Kitapta çok fazla karakter var ve kitap kısa bölümler halinde yazıldığından karakterleri zihinde oturtacak vakit pek olmuyor, kim kimdi diye hatırlamak gerekiyor neredeyse kitabın ortalarına kadar.
A.B.D'nin kirli yüzünü de görüyoruz satır aralarında. Kitabın sonsözünde yazar John Brunner'ın savaş ve nükleer silah karşıtı bir aktivist olduğunu, bu romanın da çevre aktivistlerinin okuma listesindeki kitaplardan biri olduğunu öğreniyoruz. Kitabın, bu çevresel yıkıma eko-terörizm boyutunda isyan eden çevreciler ile ABD hükümeti ve ordusu arasında bir iç savaşa dönüştüğü boyutta sert bir tonda yazılmış olmasının ipuçları da bu sonsözde mevcut.
Özetle etkileyici bir felakete gidiş romanı Koyunlar Yukarı Bakar.