Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
265 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Montgomery Brogan (aka Monty) denen uyuşturucu satıcısı yakalandığında 7 yıl hapis cezası alır. Sevgilisi Naturella, yakın arkadaşları Slattery ve Jakob onun bu durumuna çok üzülür ve teselli etmeye çalışır. Hapishaneye girmeden bir gece önce bir partiye giderle ve orada oldukça farklı olaylarla karşılaşırlar. İnsan ilişkileri ve polisiye roman severlerin zevkle okuyacağı bir roman.
25. Saat
25. SaatDavid Benioff · Koridor Yayıncılık · 2010157 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her türlü durumda kadınların acı çekmek için erkeklerden daha çok sebebi vardır ve onlardan daha çok üzülürler. Erkekler kuvvetlidirler ve güçlerini sürekli geliştirirler; etkendirler, gelip giderler, meşguldürler, düşünürler ve geleceğe sarılıp tesellilerini orada bulurlar. Charles da böyle yapıyordu. Ama kadın olduğu yerde durur, hiçbir şeyin dağıtamadığı acılarıyla baş başa kalır, erkeğin açtığı uçurumun en dibine kadar iner, derinliğini ölçer ve uçurumu gözyaşları ve sözlerle doldurur. Eugénie de böyle yapıyordu. Alınyazısını öğrenmeye başlıyordu. Hissetmek, sevmek, acı çekmek, kendini feda etmek her zaman kadınların hayatının teması olacaktır. Eugénie de her şeyiyle bir kadındı, onu teselli eden şey dışında. Mutluluk anları, Bossuet'nin muhteşem deyimiyle, duvara serpiştirilmiş çiviler gibi, toplasan bir avuç etmezlerdi. Acılar insanı bekletmezler, Eugénie'ninkiler de yakında geleceklerdi.
Eugenie Grandet
Eugenie GrandetHonore de Balzac · Can Yayınları · 20173,023 okunma
Reklam
''Sadece budalalar dünyaya kızarlar'' diye teselli etti kendisini.'' Taş, ağır olduğu sürece aşağıya düşer.'' Daima çocuk olarak mı kalacağım? Bu insanlara ruhumu sadece paraları karşılığında vermeye yönelik, mükemmel alışkanlığı ne zaman elde edeceğim? Eğer onların (ve böylece kendimin) saygısına erişmek istiyorsam, şunu anlamalarını sağlamalıyım: Zavallı biri olarak onların dünyevi mallarının kölesi olsam da, yüreğimle onların terbiyesiz kendini beğenmişliklerinin çok çok ötesinde, adeta bir tahtın üzerinde bulunuyorum. Onların aciz lütuf emarelerinden ya da küçümseyişlerinden, anlatılması olanaksız bir şekilde daha yüce bir konumdayım.''
Sayfa 78 - İlya Yayınları
"Aşağılık bir herif, ahlaksızlığının farkına vararak teselli bulur."
Mama, insanların onun karşısında ağlamasına tahammül edemez. Onların şişmiş gözlerine, açık, yalvaran yüzüne bakamaz. Ağlamayı bir zayıflık belirtisi, çiğ bir ilgi çekme çabası sayar ve asla yüz vermez. Birini avutmayı, teselli etmeyi ise istese bile beceremez. Bu konudaki eksikliğini büyüme çağında çok iyi öğrendim. Kederin sergilenmesi değil, gizli tutulması gerektiğine inanır.
-Siz de hep beni teselli etmeye çalışıyorsunuz. Ama benim istediğim teselli olmak değil. Beni üzmekten, acı vermekten korktuğunuz için hiç bahsetmediğiniz, tanımama izin vermediğiniz bir çok şey olduğunu biliyorum. Hiç bilmediğim şeyler, öyle ki bazen.. Sesi gittikçe yavaşlıyordu, nefessiz kalmış gibi durdu. Ağzından çıkan son sözleri tekrar ederek sordum: -Evet, bazen? Üzüntülü bir şekilde devam etti: -Öyleki bazen size borçlu olduğum bütün mutluluğun hiçbir şey bilmememe bağlı olduğunu düşünüyorum..
Sayfa 84
Reklam
Ölmüş olan biri artık hiçbir şey istemez, sevilmeyi de, kendisine acınmasını da, teselli edilmeyi de istemez.
"Bilmemek bilmekten iyidir," diye okumuştu bir yerde. Bu söz teselli olabilir miydi? Öldüğünü bilmek yerine, bir umutla yaşamak...
Sayfa 205Kitabı okudu
Sersemlemiştim, yani her zamankinden daha çok demek istiyorum, çünkü o günlerde sersemlik zaten doğal hâlimdi. Lobo beni kendince teselli etti: " Başına gelene şaşırmayasın İsyan. Şunu kafana sok, kardeşin senin asla erişemeyeceğin bir üstünlüğe sahip. " " Neymiş o? " diye sordum. " O, eski bir direnişçinin kardeşi; sen ise alt tarafı eski bir kaçakçının ağabeyisin. " Güldüm. Hıncım geçmişti.
Sayfa 152Kitabı okudu
''Seni şartsız seveceğime, hayallerin konusunda sana destek olacağıma, seni onurlandırıp sana saygı duyacağıma,seninle gülüp seninle ağlayacağıma, umutlarımı ve hayallerimi seninle paylaşacağıma ve ihtiyaç duyduğunda sana teselli sağlayacağıma söz veriyorum. Ve yaşadığımız sürece üzerine titreyeceğime.''
Reklam
Hastalık, yaşlılık ve ölümü hiç görmemiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç, mutlu prens Sakya-Muni, bir gezinti sırasında görünüşü perişan, dişleri dökülmüş, salyaları akan bir ihtiyara rastlar. O zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens, şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu, adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale
Sonuçta seni rahatlatacak kimse yokken ağlamanın ne anlamı vardı ki? Daha kötüsü kendini teselli edemezken...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.