İnsanlık, Birinci Dünya Harbi ile sarsılmakta. 100 yılın ardından arka sayfalarında gizlenmiş büyük yangınlar, buhranlar ve insanlık trajedisiyle tarihine kara bir danga vurulmuştur. İyi ile kötünün mücadelesi var olma savaşını verirken; her asrın tamda gecenin çöktüğü yerde filizlenen umutlar vardır. Karanlıklara aydınlık olsun diye, zafer
Peki Naziler, Yahudileri Filistin'e yerleştirmek için kiminle pazarlığa oturmuşlardı dersiniz?
Filistin Kurtuluş Hareketi'nin kurucusu Hacı Emin El Hü- seyn-i'yle... Evet, El Hüseyn-i Kudüs müftüsüydü ve bir Osmanlı askeriydi. Ayrıca bir Teşkilat-ı Mahsusa üyesiydi. Ça- nakkale cephesinde savaşmış daha sonra Arap yarımadasında Teşkilat-ı Mahsusa adına faaliyetlerde bulunmuştu.
Ama bu gizemli müftünün bir başka özelliği daha vardı. Yaser Arafat'ın akrabasıydı.
- dünya bir düştür. evet, dünya... ah! evet, dünya bir masaldır.
Az gittim, uz gittim, dere-tepe düz gittim.. nihayetinde en başa döndüm, efsunlu külliyatını bitirdiğim Anar’ın okumaya ilk başladığım noktasına:
Raymond Kevorkian Fransa’da doğmuş bir Ermeni tarihçi. Okuduğum bu kitabı, döneme ilişkin okuduğum tüm eserlerin içinde, Ermeni olaylarını en başından sonuna kadar belgelere ve dönemdeki diğer gelişmelere de yer vererek anlatan en kapsamlı eser. Bir tarih kitabı bu; 1.200 sayfalık bitmez tükenmez araştırma hiç de kolay okunmuyor. Ama benim gibi
Kulunuzdan Gayrısı İttihatçıdır
Yıl 1908. Şemsi Paşa, Manastır postanesinden çıkar. İttihat ve Terakki Cemiyetinin bir fedaisi: Mülazım Atıf Efendi. Ve eli tetiktedir, kalabalıkları delen bir kurşunla II. Abdülhamid’in görevlendirdiği Şemsi Paşa’ya gelir ve ölür. Herkesin ateşten bir gömleğin giydiği, entrikaların yaşandığı, fedailerin kol
Bugün Sarıkamış Harekâtı'nın 107.yıl dönümü... 107 yıldır harekât üzerindeki spekülasyonlar bir türlü bitmek bilmezken üzerinde onlarca hatta yüzlerce yanlış ve yarım bilgiler söylendi durdu. Ve geldiğimiz noktada ise insanlara doğrunun bir türlü anlatılamadığı bir ortam ile karşı karşıyayız. Biz romantizmi seven bir milletiz; olaylar üzerinde
Hımmm...
Kitabın arka kapağını okuduğumda Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım!" sözüne atıfta bulunulmasını ve "Düşlüyorum öyleyse varım!" minvalinde değerlendirilmesini etkileyici bulmuştum. Kitaba hevesle başladım. Ama...
İhsan Oktay Anar'ın Osmanlı kültürü ve daha da özelleştirilecek olursa Kostantiniye (bu tabir de pek