İsteklerinizden vazgeçin -ki buna rıza ve teslimiyet denir- göreceksiniz ki acılarınızın en önemli kaynağı kuruyacaktır. Nitekim "Ne varlığına sevinirim, ne yokluğuna yerinirim" diyen Yunus'umuz, dikkatlerimizi bu hakikate çekmeye çalışır.
Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır.
Önemli olan; hayatta "en çok şey"e sahip olmak değil, "en az şey"e ihtiyaç duymaktır.
Kişinin başkalarına kendini sevdirmeye çalışması, aslında onların sevgilerinin mülkiyetini elde etmek istemesi anlamına gelir. Oysa yapılması gereken bir tek şey vardır: kendini sevilmeye bırakmak.
Sahip olmak değil, sadece olmak, yani rıza ve teslimiyet. Nasip edilen kadarıyla, yani sevilme istidadı kadarınca sevilmek.
" Rabbimiz Allah, imtihan gereği dilediğini yapandır. Siyonist düşmana karşı savaşırken tutuklanmamı ve esir olarak mücadeleme devam etmemi de O dilemiştir. Bu da onun kaderi ve iradesindendir. Buna karşı benim teslimiyetten başka bir tasarrufum söz konusu olamaz! Çünkü bütün hükümler ve emirler, her durumda Allah'ın kontrolündedir. O'nun kaderine rıza ve teslimiyet, en önemli psikolojik denge, entelektüel tutarlılık ve manevi zafer sayılır. "
...