Müthiş tespitler;
Etkin bir yönde, erkeklere benzemeye çalışacak şekilde gelişen genç kız. Böyle bir genç kız görülmemiş derecede enerjik ve hırslıdır ve her zaman hayatta başarı kazanmak için mücadele eder. Erkek kardeşlerini ve erkek arkadaşlarını geçmeye çalışır, daha çok erkeklerin tekelinde bulunan faaliyetleri tercih eder, sporla ve buna benzer şeylerle ilgilenir. Çoğu zaman aşk ve evlilik ilişkilerinden kaçar. Böyle bir ilişki kurduğu zaman da kocasının üstün olmaya çalışılarak evliliğin ahengini bozar. Her türlü ev işlerine karşı karşı büyük bir isteksizlik duyabilir. Ev işleri ile ilgili her türlü yeteneğe sahip olduğunu açıkça ya da dolaylı bir şekilde kabul etmemesi bu isteksizliğinin belirtisidir ve devamlı bir şekilde ev işlerine yetenekli olmadığını kanıtlamaya çalışması da bunu gösterir.
Delilikle eş görülen bu aşkın boyutu dile getirirken modern dünya ile müthiş bir hesaplaşmaya giriyor. Mistik bir huzur arayışından çok modern dünya ile felsefi bir hesaplaşma ile karşı karşıya bırakıyor sizi. Sanatçı duyarlılığının keskin sezgisiyle yakaladığı kimi tespitler sinemacı yanı kadar entelektüel birikiminin boyutlarını yansıtıyor.
Akif Emre
Akif Emre
Reklam
Müthiş tespitler!
"Romantik oyunlardan vazgeçmek istemiyorsun. İyiler hep iyi, kötüler hep kötü olsun istiyorsun. Hem ceza vermek, hem de kendini acındırmak istiyorsun.. Tek başına cezalandırmak istiyorsun aslında; fakat saldırılardan korunmak için, yanına zavallı yardımcılar alıyorsun."
Günümüzü anlatan harika tespitler.
Normal şeylerin sıkıcı bulunduğu bir devre denk geldik sanırım . Müthiş bir oburluk çağı. Yeni insanın nefsi doymuyor. Sıradanı tükettik. Mutluluk dediğimiz şey sadece anlık. Lunapark treni gibi hızla çıkıp hızla inilen bir yer mutluluk …
müthiş tespitler..
" Tutuklular hemen her yerde Büyük Firar'ı hayal ederler; Nâzım'ın şiirindeyse buna rastlanmaz. Onun şiiri, başın­dan beri cezaevini dünya haritasında küçük bir nokta olarak belir­tir. En güzel deniz: henüz gidilmemiş olanıdır. En güzel çocuk: henüz büyümedi. En güzel günlerimiz: henüz yaşamadıklarımız. Ve sana söylemek istediğim en güzel söz: henüz söylememiş olduğum sözdür... Bizi esir ettiler, bizi hapse attılar: beni duvarların içinde, seni duvarların dışında. Ufak iş bizimkisi. Asıl en kötüsü: bilerek, bilmeyerek hapishaneyi insanın kendi içinde taşıması... İnsanların birçoğu bu hale düşürülmüş, namuslu, çalışkan, iyi insanlar ve seni sevdiğim kadar sevilmeye layık. Nâzım'ın şiiri, sivri ucu hapishane hücresine saplanmış bir pergel gibi kimi zaman mahrem, kimi zaman geniş çaplı ve küre­sel daireler çizer. "
Sayfa 38
Müthiş tespitler. " Dalkavuklar"
Bakıyorum da, insanları kazanmak için en iyi çare onların sevdiklerini sever görünmek, doğru dediklerine doğru demek, kusurlarını övmek, her yaptıklarını alkışlamak. Yaranacak mısın, aşırı gitmekten hiç korkma. Yalan söylediğin istediği kadar belli olsun, suratından aksın, en zeki insanlar bile kanıveriyorlar dalkavukluğa. Pohpohu bastınız mı, en gülünç, en yüzsüzce söylenmiş sözleri bile yutuyorlar. Bu benim yaptığım işte insan dürüstlüğünü yitiriyor biraz; ama insanlara muhtaç oldunuz mu, uymak zorundasınız onlara. Onları başka yoldan kazanmıyorsa insan, kabahat pohpohlayanda değil, pohpoh isteyende.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları.//35. Basım.// Çeviri: Sabahattin EyüboğluKitabı okudu
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.