128. Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur.
[Başka bir yerde "bütün varlıklar için rahmet" olarak nitelenen (Enbiyâ 21/107) Resûl-i Ekrem'in müminlere karşı tutumuna ve hissiyatına ağırlık verilen bu âyette o, Allah Teâlâ'nın iki güzel ismi ile, raûf ve rahîm olarak nitelenmiştir; raûf "çok şefkatli", rahîm "çok merhametli" demektir. Allah'ın hiçbir peygamberini kendi isimlerinden ikisiyle birlikte anmamış olduğu dikkate alınırsa onun rabbimizin katındaki derecesi ve bütün bu açıklamalara rağmen ondan yüz çevirenlerin ne büyük ziyanda oldukları daha iyi anlaşılır. Müteakip âyette, Hz. Peygamber'den, bu gibi bahtsızların tutumlarından üzüntü duymaması, sadece Allah'a güvenip dayandığını hatırlaması ve onlara da bunu duyurması istenmektedir.]
Bildiğimiz gibi, şekilci İslamiyet anlayışına göre İslam’ın beş şartı vardır. Bunlardan biri de zekâttır. Ve kısaca zekât, malının ya da varlığının kırkta birini yoksullara verilmek üzere bağışlamaktır. İslamiyet bu kurumuyla fakirler lehine bir iyileşme yaratmak istemiştir. Bir bakıma Ortaçağ’a özgü bir sosyal devlet uygulaması getirmiştir. Fakat
Tevbe süresi 128. Ayet
Andolsun ,size içinizden bir peygamber gelmiştir ki ,sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir ,size çok düşkündür , müminlere karşı şefkat ve merhamet sahibidir...
İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
﴾Ali İmran Süresi 104﴿
Tefsir
Yüce Allah önceki âyetlerde inkâra sapmaları ve başkalarını da saptırmaları sebebiyle Ehl-i kitabı kınamıştı. Bu âyetlerde de müminlere iman ve takvâyı emrettikten sonra başkalarını da İslâm’a
Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü'minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.
Tevbe Suresi -128. Ayet