Bazı âlimler de, kalbin sıfatları olan Allah korkusu, ümit, sabır, şükür, tevekkül, zühd, yakîn, ihlâs ve sıdk üzerinde yoğunlaştırdıkları vaazlar verir, konuşmalar yaparlar. Bunların yöntemleri doğrudur. Çünkü öncelikle bu imanî sıfatların kazanılması lâzımdır. Ancak bu kimseler, bu sıfatları kendi kalplerinde de oluşturmak için özel bir çaba sarf etmezler. Çünkü bu şeyleri konuşmanın onları kazanmak için yeterli olduğunu zannederler. Bu da bir yanılgıdır. Çünkü bir şeyi yalnızca konuşmak, o şeyi kazanmak ve ona sahip olmak için yeterli değildir. Bu sebeple, ne hazinelerden bahsetmek fakiri zenginleştirir, ne de ilaçları saymak hastayı sağlığa kavuşturur. Kalp sıfatlarını saymanın durumu budur.