Sibirya’da bulunan şehir kalıntıları
1940 yılında Sovyet arkeologları, Güney Sibirya'daki Yenisey Irmağı'nın yukarı ağzında kurulu Abakan şehrinin sekiz kilometre güneyinde Çin tarzında yapılmış bir saray buldular. 144 metrekarelik orta saray ve ilave on bes binadan teşekkül eden sarayın dış duvarlarının kalınlığı iki metre idi. Etrafta yine birçok eşya ele geçmişti. Arkeologlar, söz konusu binanın tarzından ve tarihinden hareketle onun Li Ling ya da Ting-ling'ler üzerine gönderi len Wei Lüe tarafından inşa ettirildiğini iddia ettiler.
Herhangi bir kişi kâinat üzerinde, sathî bir sûrette de olsa, tefekkür etse, gözünün önünde şu hakikatlerin tecellî ettiğini görür: Bu âlemde her varlığın bir vazifesi vardır ki, onun şahsına, nev’ine has olan kemâli, o vazifeyi hakkiyle îfâ etmesine bağlıdır.
Reklam
Mısır’da hayatını kaybeden Mursi değil, insaf ve vicdandı.
Mursi ile ilgili akılda kalan, mahkemelerdeki vakur duruşu, Allah’a tevekkülü ve vicdan yoksunu Mısır yönetimi için söylediği şu söz olacak: “Hücreme Kur’an-ı Kerim sokmamı engellediler! Otuz yıldan beri, Kur’an’ı ezberlediğimi ve içimde saklı tuttuğumu unuttular. Oysa sadece dokunmak istemiştim.” "Muhammed Mursi, mahkeme salonunda yirmi beş dakika can çekişti. Arkadaşları arasında doktorlar vardı, ama müdahale etmelerine izin verilmedi. Yardım etmek istediklerini defalarca haykırmalarına rağmen mahkeme salonundan çıkarıldılar. Ambulans da yarım saat sonra geldi. Gördüğü eziyetler yetmezmiş gibi, son anlarında da bile isteye ölüme terk edildi. Mısır’da hayatını kaybeden Mursi değil, insaf ve vicdandı. Darbeci rejimin silahsız eylemciler üzerine ateş açtığı, cenazeleri tanklarla çiğnediği anda ölmüştü aslında merhamet. İhtilal mahkemelerinin verdiği kararlar ve Mursi’nin şehadeti ile perçinlenmiş oldu. Sisi yönetiminin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle kimin maşası haline geldiğini söylemeye sanırım gerek yok. Ancak unutmamak lazım, zulüm adeta bir bumerang gibi döner, sahibini bulur..." Gerek vazifesinde gerekse zulme mâruz bırakıldığı yıllar boyunca, İslâm dâvâsından hiç taviz vermeyen, şehid Mursî’ye Cenâb-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret temennî eder, mazlum ve mükedder ailesine, sevenlerine, Mısır halkına ve bütün ümmet-i Muhammed’e sabr-ı cemîl dilerim...
297 syf.
7/10 puan verdi
Mustafa İslamoğlu ile tanıştığım zamanlarda arkadaşımın önerisi üzerine okuduğum kitaptı. Kitap başlı başına "inşa" üzerine yazılmış, beş ayrı bölümden oluşuyor ve insanın inşa sorumluluğu ile başlıyor, tasavvurun, aklın, insanın, hayatın yeniden inşası başlıkları altında birçok konuyu değerlendiriyor ve okuyucunun kendisine birçok soru sormasına ve cevap aramasına neden oluyor. Zaten yazar bu kitabından sonra da cevaplar vermiş olduğu; Ne, Nasıl, Kiminle Yapmalı? adlı kitabını yazmış. Hatta bu kitaplara, birinci kitap ve ikinci kitap olarak iki ayrı kitap olarak da bakabiliriz. İlk kitap; Hayatın yeniden inşası, ikinci kitap; Ne, Nasıl, Kiminle Yapmalı? Kitabı kısaca değerlendirirsem; kaynakça olarak çok zengin bir kitap. Birçok filozoftan tutunda farklı tefsircilere, tasavvufçulara ve tarihselcilere kadar birçok ismi görmeniz mümkün. Konularda çok yönlü şekilde değerlendirilmiş ve açıklanmış. Üslup olarak biraz ağır ama yazarın kitaplarına alışkın bir okuyucu için ağır gelmeyebilir. Meraklısının severek okuyacağını düşündüğüm, tefekkür ettirici bir kitap diyebilirim.
Hayatın Yeniden İnşası İçin 1
Hayatın Yeniden İnşası İçin 1Mustafa İslamoğlu · Düşün Yayıncılık · 201176 okunma
Kıyamet alametleri...
“Hz. Peygamber (sas) Kıyametin Alametlerini anlatma ihtiyacı neden duyar?” 1. Uzak değil, çok yakın olduğunu zihinlere nakşetmek için 2. Dehşetine dair yüreklerde her daim bir korku oluşturmak için 3. İnanların ümit ve heyecanlarını arttırmak için 4. İnkârcıların korku ve endişelerini ziyadeleştirmek için 5. Beklentiye değil, hazırlığa sevk
"Gerçek şu ki: İman edip de yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (şeytanın) bir hakimiyeti yoktur."
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.