Nebi (sav) bizleri şöyle uyarmaktadır: "Sizden öncekilerin yollarına adım adım, karış karış tabi olacaksınız. Öyle ki onlar kelerin deliğine girse sizde gireceksiniz. Bizler 'Yahudi ve Hristiyanlar mı bunlar?' diye sorunca: 'Başka kim olacak ki' diye cevap verdi." Buhari,Müslim Onlar Hakimiyet konusunda saptıkları gibi bu ümmet de sapacak ve onların yollarına tabi olacaktır. Doğru sözlü ve Allah(svt) tarafından doğrulanmış olan Peygamberin haber verdiği bu durumu sabahın aydınlığı gibi müşahede ediyoruz. Bugün kendini İslam'a nispet edenler Allah'ın yasalarını yürürlükten kaldıran, Allah'ın haram kıldığı zina,içki ve kumar gibi yasakları on sekiz yaşından büyüklere serbest/helal kılan sistem ve sistemin partilerine eklemlenme veya oy verme yarışındalar.
Siyasette yozlaşma ve Raşid halifeliği saltanata çevirmeyle başlayan sapma, teşri ve yasama hakkının Allah'tan başkasına verildiği demokrasi diniyle zirveye ulaşmıştır. Sapma başladığında önü alınmadı mı her gelen asır bir önceki zaman dilimini aratacak cinsten olur.
Reklam
Herkes kendi mülkünde dilediği gibi tasarruf eder ve köleler efendilerinin mülküne ve tasarrufuna ortak olmazlar. Bu kainat da Allah'ın (svt) mülküdür. O mülkünde dilediği gibi tasarruf eder, dilediği şekilde hükmeder. O'nun kölesi konumunda olan kulları ne Allah'ın mülkünde O'na ortak olabilirler ne de Allah'la beraber tasarrufta bulunurlar. Yani YARATMA ve HÜKMETMEDE Allah tektir, ortak kabul etmez."
Yaratma da emir/hüküm de..
"Gerçekten sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. Gündüzü, durmaksızın kendisini kovalayan geceyle örten, güneşe, aya ve yıldızlara kendi buyruğuyla baş eğdirendir. Haberiniz olsun, YARATMA da, EMİR/HÜKÜM de yalnızca O'nundur. Alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir." (Araf, 54)
Yaratan kimse, hükmedecek olan da odur. Bir diğer dikkat etmemiz gereken mesele, Allah'ın hakimiyetinin yaratmayla beraber zikredilmesidir. Adeta tüm insanlığın ortak kabulü olan yaratmanın ehemmiyeti neyse hakimiyetin de ehemmiyetinin o olduğu anlatılmış oluyor. Yani Allah(svt) yaratmada ortak kabul etmediği gibi hüküm ve egemenlikte de ortak kabul etmez denmiş oluyor.
"...Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, ancak insanların ÇOĞU bilmezler." //Yusuf,40
Reklam
"Hakkında ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey; artık O'nun hükmü Allah'ındır. İşte Rabbim olan Allah. Ben ona tevekkül ettim ve yalnızca O'na dönüp yönelirim." //Şura,10
Her şeyden daha üstün benzersiz tek ve Es-Samed olan, misli, dengi, naziri ve şebihi bulunmayan bir Allah varken aciz, sorunlu, muhtaç, hevasına düşkün, şehvetlerin esiri olan insan mı egemen olacak ?
"Ey Davud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, hevaya uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır..." // Sad,26-28 Yeryüzünde halifelik ve yöneticilik verilen Davud'a (a.s) hitap eden bu ayet, onun şahsında tüm yöneticilere hitaptır. Allah (svt) yöneticileri hak ile hükmetmeye davet eder ve bu hakkın karşısında yer alan her türlü nizam ve kanunu, heva/istek/arzu diye isimlendirir.
Reklam
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.