Cehennem korkusu olmasa, Kilise'nin gösterişçi zenginliği ve amansız gücü, açıktan açığa sorgulanabilirdi çünkü kutsal kitabın öğretileriyle açık bir tezat oluşturuyordu.
Siyahın Kelebeği kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sıradaki kitabı 2024 yılı basımlı 270 sayfalık aşk dolu bir kitap𐦍
ʚɞOtuz yaşında, siyaha çalan iri kahverengi gözleri, uzun boylu, kaslı, yapılı, geniş omuzlu, tam seyirlik bir adamdı Tolga. Takı tasarımı, mücevher üzerine olan Safir
❝Kendi varoluşumuza engel olmak için artık çok geç fakat gelecek nesillerin varoluşuna engel olmak için hala zamanımız var. Yeni insanları dünyaya getirmek ahlaki açıdan sorunlu.❞
Dünya bu kadar berbatken çocuk yapmak gerçekten mantıklı ya da etik mi? Yoktan birini var edip ona varoluşun ağır yükünü ve sorumluğunu vermeye hakkımız var
Ömer Seyfettin için, hayatımın en uzun incelemelerinden birini yazdıktan sonra bu eserin incelemesi ne kadar yazsam da kısa kalacaktı. Kitabın en temel amacı Türk gencine, Türk kimliğine sahip her gence evvela üzerinde yaşadığı toprakların ne kadar kutsal olduğunu, dedelerinin kanlarıyla alındığını, her karışının ne kadar kıymetli olduğunu; kısaca
Kitap hakkındaki düşüncelerime gelirsek, bana göre Komünizm'in de ortaya çıkış nedeni ezilen sınıfın elinden tutup bütün bir toplumu ezileninin mümkün olmayacağı bir yönetim şekli içerisinde toplayarak, yaşamını devam ettirebilmesini sağlamak.
Yüzlerce yıl önce bu ilkelerle, dile getirilmiş olsa, Komünizm dini olacaktı muhtemelen. Din ya da
Kitabı okumak bir kürt genci olarak onur verici bir durum benim için ,özellikle kürt gençlerin okuması ,tarihini anlaması gerektiğini düşünüyorum. Kürtler ,tarih boyunca varlığı olmasına rağmen Kürtler yok denildi(deniliyor.) Yok deniliyor fakat Kürtler isyan çıkartıyor. Türkiye Cumhuriyet 'inin varlığını tehlike altına aldığı vurgulanıyor.
Fenerbahçe Beko ile Maccabi Playtika arasında 4 Ocak Perşembe günü İstanbul’da oynanması gereken Turkish Airlines EuroLeague müsabakası Litvanya’da oynanacak.
Böyle bir dayatmayı nasıl kabul ediyoruz?
İsrail takımının Avrupa liginde olması tezat iken, Türkiye olarak böyle bir kararı tanımamız çok yanlış…
Türkiye, Litvanya kadar önlem alamıyor mu?
Ayrıca, Euroleague sıralamasında Macabi ile çekişiyoruz. Rakibimize avantaj vermeyi neden kabul ediyoruz?
Neresinden bakarsak bakalım, açıklanamaz bir durum…
Sporu yöneten kurumlarda çok zayıfız, alınan kararlar sadece tebliğ ediliyor. Kabul ederken bile şikayet etmiyoruz, sessizlikte bırakıyoruz…
Hayatın bozmayı unuttuğu ya da ne yapsa bozamadığı insanlar vardı hâlâ. Dünya arkalarında yıkılırken onlar kurbağalar gibi nilüfer yapraklarından seke seke sakince uzaklaşıyorlardı enkazdan, toz duman bulaşmıyordu onlara. Kalabalığın içinde, kalabalığa rağmen görüyorlardı sizi, yanınızdan geçip duran kör sağır güruha tezat, sizi görüyor, bir derdiniz var, hemen biliyorlardı. Beklenmedik iyilikleriyle insanın aklına “Karşılığında kesin bir şey isteyecekler” kuşkusunu düşürmüyorlardı. Olağan halleri buydu. Yaşıyorlardı bu hayatı. Yollarına çıkanı katıyorlardı yanlarına. Su gibi akıyorlardı tümseklerin arasından, çukurların içinden, yokuşlardan aşağı. Görür görmez anlıyordun, senin inceliklerinin karşılığı var onlarda, yerlere saçılmıyordu onlara sunduğun tatlılıklar, ziyan olmuyor, ıskalanmıyordu, ki senin hiç alışık olduğun bir şey değildi bu. Ama işte o kısa çarpışmalarda bir şey oluyordu, dünya içinde dünyalar beliriyor, iki kişilik, üç kişilik adacıklar oluşuyordu anında ve sen birden, yeniden nefes almaya başlıyordun.