güzel metaforlara yer verildiğini düşündüğüm, diğer haruki murakami romanlarına göre görece daha sürükleyici gelen bir kitaptı. her zamanki gibi sonunda 'acaba devamında ne oldu?' diye merakta bıraktı. kitaptaki karakterlerin hiçbirinin isminin olmaması hep sıfatlara sahip olmaları ve spesifik olarak bir özelliklerinin daha çok dikkat çeken yanları olması vesaire güzel ayrıntılardı. haşlanmış harikalar diyarı'nın bazı kısımlarında 'neden bu kadar uzatmış ki?' diye düşündüm fakat buna rağmen güzel bir dile sahipti. benim sevdiğim bir roman oldu karakteri içselleştirebildim ve dünyanın sonu gibi bir seçeneğim olsa tercih eder miydim noktasında beni düşündürdü. son saatlerini neler yaparak geçireceğini düşündüğü kısım ve güneş ışığının göz kapaklarında bıraktığı hisle noktalanması detaylarını sevdim. hep dönecek diye düşünerek okudum ama murakami yine şaşırtmadı ve malesef yine arafta bıraktı...
rüya okuyucu olması, sadece güneş yokken çıkabilmesi, unicornlar, kafatasları, albay ve tek düze bir düzen.. düşünülünce çok tezat ama çok da normal.
belki de toparlayamıyorum cümlelerimi fakat ilgi çekici bir kitaptı içinde hissettirdi; gerilimi, hüznü veya diğer duyguları az çok yaşattı. keza neredeyse kokuları bile duyumsamış olabilirim...