Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
+ Neden yazıyorsun ? - Bazıları konuşur, bazıları şaka yapar. Bazıları güler. Bazısı düşünür. Bazısı dinler. Bazısı yer. Bazısı içer. Bazısı ne yapacağını bilemez. Bazısı öğrenir. Bazısı taş sektirir. Bazısı ıslık çalar. Bazısı koşar. Bazısı yorulur. Bazısı hırslıdır. Bazısı hırsına yenik düşer. Bazısı üzülür. Bazısı bunu meslek haline getirir. Bazısı söyler. Ben de yazıyorum.
Sayfa 13 - İthakiKitabı okudu
"Aslında bu, dünyanın en güzel meselesiydi; seviştikten sonra tekli koltukta derin derin nefes almak, sevişmek ve diğer bazı şeylerden çok daha lezzetliydi."
Sayfa 14 - İthakiKitabı okudu
Reklam
Her yılı ayrı kayıplarla anmak zor; her bir yaşta, eskitilmiş diğer yaşlara göre katlanarak devam eder bu kayıplar.
Sayfa 16 - İthakiKitabı okudu
Bir gün uyanırsın ve tüm çocukluğunun bir şehrin arkasında kaldığını görürsün. Sen o şehri bulmaya çalışırsın ki bulduğunda işte sen tam da masanın başında o şehri yazıyorsundur.
Sayfa 20 - ithakiKitabı okudu
152 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Merak ettiğim bu kitap için, noterlerin neden ikinci katta olduğuydu. Cevabını alamadan son sayfalara doğru bu merakım ana karakterle yitip gitti diyebilirim. Kitaptaki konuya değinmek gerekirse fikrim, babalar her zaman haklı değildir hatta her baba baba değildir. İyi bir evlat olmak bazen bizim elimize olmuyor hayatın akışına ayak uydurmakla da iyi olunur o akışı bozmakla da işte burada fikir ayrılıkları yaşamamız çok normal. Oradan oraya sürüklenen aklının bir kaç farklı yerde kaldığı bir -yazar- adamın hikayesi bu. Bazı kitaplar hayat tecrübesiyle bir anlaşılır bu da zannımca öyle kitaptı.
Noterler Hep İkinci Kattadır
Noterler Hep İkinci KattadırTezcan Topal · İthaki Yayınları · 20168 okunma
Okunamayacak mektuplar yollarsan yazılamayacak cevaplar beklersin...
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
142 syf.
·
Puan vermedi
Eski denilince hele ki içinde sevgili varsa konunun, akla ilk sevgilinin gelmesinden daha doğal bir duygu yok. Ve bu duygu, tüm pişmanlıkların göz önünden film şeridi gibi geçip gitmesiyle, bir acı gibi saplanır yüreğe. Kitabı , artık okumam gerektiğini hissetmiş gibi aldım elime. Pişmanlıklarımla yeniden yüzleşmek istermiş gibi. Ben bir yandan kitabı okuyordum bir yandan geçmişimi izliyordum. Çok güzel mektuplar, denemeler, anılar vardı kitapta. Her bölümünü ayrı ayrı sindirerek okudum. Çok altını çizdiğim tümceler, sözler oldu. Hepsi birbirinden değerli. Mektup yazmak kolaydır ama O'na yazıyorsan, hem nasıl başlayacaksın ki, her sözcüğü bir kez değil beş kez on kez yeniden okursun. Öyle yazarsın. Neleri sığdırabilirsin mektuba. O okurken sıkılmasın diye neleri feda edersin anlatmaktan. Son sözünde yüreğini bırakırsın da yine içindeki heyecandan ellerin titreyerek zor koyarsın zarfa. Böyle bir mektup yazılmışsa, yazan da yazılan da çok sevmiştir belli. Yazın. Mektup yazacak kadar sevin...
Eski Sevgiliye Yazılmış Mektuplar
Eski Sevgiliye Yazılmış MektuplarTezcan Topal · Yitik Ülke Yayınları · 201517 okunma
Sen olsaydın, bildiğim, öğrendiğim her şeyi unuturdum ben. Çünkü sadece sana bakarak hayatta kalabilirim. Senin yüzüne bakarak hayatta kalabilirim. Yüzünü benden çevirmezsen, yerin yedi kat derinlerinde, mezardan daha karanlık, paradan bile karanlık, havasız bir maden ocağındaki patlamada ölmem mesela. Bir yol bulurum, bir nefes saklarım içimde ve senin yanında veririm sakladığım son nefesi.
Sayfa 124 - Yitik Ülke Yayınları
İnsanın özgürlüğü kendine rağmen kendi gibi olabilmek olmalı. Yaşantı dediğin gündelik bunaltılardan örülü kurallar zincirinin biricik mucidi olduğunu fark ettiğinde evvela kendine öfkeleniyorsun. Sonra sana anahtarı uzatan elin sahibine.
Sayfa 49 - Yitik Ülke Yayınları
Beni bekleme, başkasıyla mutlu ol demeyeceğim elbette, bekle beni ne kadar uzarsa uzasın bekle beni. Bekle ki romanlarda olmayacak kadar güzel bir hayali bölüşelim seninle.
Sayfa 78 - Yitik Ülke Yayınları
Reklam
İnsan hayatta bir kez aşk oluyor ve ardından tüm yeni sevgililerde bu aşkı arayıp duruyor, kimi zaman bunun farkında, çoğu zaman ise inkarında.
Sayfa 94 - Yitik Ülke Yayınları
Evimizde televizyon olsaydı ve ben seyrettiğim her filmin sonunu hiçbir engel olmadan seyretseydim belki de bu denli tutkuyla sarılmazdım kağıtlarla kalemlere... hayatları yazmaya... İnsanların herkesten sakladıkları o gizli yanlarını, herkesten kaçırdıkları saklı öykülerini yazmaya bu denli tutkuyla bağlanmazdım.
Sayfa 26 - Yitik Ülke Yayınları
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.