Bir ülke nasıl batar? Yalnızca savaşlarda yenilmekle değil, elindeki toprakları başkalarına kaptırmakla da değil... Ruhça çökerek, yaşamaktan koparak batar.
Kadınların merakına tamamen olumsuz bir anlam yüklenirken, aynı özellikteki erkeklere araştırmacı adı yakıştırılmıştır. Kadınların her işe burunlarını soktuğu söylenirken erkeklere öğrenme heveslisi denmiştir.
Öz Türkçe sözcüklerin kullanımını savunan birisi olarak Ceyda Eskin'in çevirisini aşırı abartılı buldum ve ifade edilmek istenen düşüncelerin birçoğunu maalesef anlayamadım. Umarım bu konuda yalnız değilimdir.
Herkes hayattan bir şey almak ister ancak ona bir şey vermek istemez. Çoğu kimse hayata menfaatçi, zorba, asalak bir halde atılır. Hayatın anlamını bu asalaklıkta arar.
Devlet, yöneticileri iyi ya da kötü, kendi milletlerinin bir yansımasıdır. Devlet adamları, milli ruhun birer kopyasıdır; halk kitlesinin içinden çıkmıştır. Bir millet nasılsa, devlet adamları da o millet gibidir.