Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Excuse me, are you Stella?” Her eyes shot to his face, and Michael lost his train of thought. Those sexy librarian glasses showcased the most stunning pair of soft brown eyes. And her lips—they were just full enough to be tempting without detracting from her overall air of sweetness.
Her dark hair was pulled back in a tight bun, and sexy librarian-type glasses were balanced on a cute little nose. In fact, from what he could see of her, everything looked like it had been chosen from a sexy librarian cosplay. She wore neat pointed pumps, a gray pencil skirt, and a fitted white oxford shirt buttoned clear up to her throat. It was possible she was thirty, but Michael put her at twenty-five. There was something young and wholesome about her, though her frown was rather fierce as she scrutinized the menu.
Reklam
Fakat en göz alıcı çiçekler de en ölümcül topraklarda açardı.
Bir kitaba başlamak, seni seyahate götürecek olan trene binmek gibiydi.
Büyükler asla bulamadıkları bir mutluluğu boş yere aramakla vakit kaybederken çocuklar mutluluğu avuçlarının içinde filizlendirirdi.
Reklam
İnsanlığın kendi gölgesine yetiştiği bu karanlık yerde kitapların varlığı, kelimelerin makineli tüfeklerin sesini bastırdığı, daha az kederli, daha güzel zamanların işaretiydi. Çoktan yitmiş bir çağın.
Cesur kişiler kendi korkularının üstesinden gelmeyi becerenlerdir.
Edebiyatın yaptığı şey, gece yarısı bir dağ başında yakılan kibritle eşdeğerdir. Bir kibrit çok az ışık verir ancak çevrenin ne kadar karanlık olduğunu görmemizi sağlar.
53 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.