In order to be a true hustler, you have to chase the gratification that can only come from making things happen yourself, when you have a vision that no one else can identify with and pour everything you have into it. You find yourself in valley after valley and can't ever quite catch a glimpse of the mountaintop. But you keep pushing forward, until that one day when you finally do make it to that peak. Man, that's going to be the best damn view you ever saw in your life. You're going to soak up every bit of that mountain air and enjoy every inch of the panorama spread out in front of you.
*---
Gerçek bir dolandırıcı olmak için, başka hiç kimsenin tanımlayamayacağı bir vizyona sahip olduğunuzda ve sahip olduğunuz her şeyi bu vizyona döktüğünüzde, yalnızca bir şeyleri kendiniz gerçekleştirmenin getirdiği hazzın peşinden koşmalısınız. Kendinizi vadiden vadiye buluyorsunuz ve dağın zirvesini bir türlü göremiyorsunuz. Ancak bir gün sonunda zirveye ulaşana kadar ilerlemeye devam edersiniz. Dostum, bu hayatında gördüğün en güzel manzara olacak. O dağ havasının her bir parçasını içinize çekecek ve önünüze yayılan panoramanın her santiminin tadını çıkaracaksınız.
Nobel Edebiyat Ödüllü Avusturalyalı yazar Patrick White, üniversiteye girmek için hazırlanırken, şiir ve kısa öykü yazdı. Cambridge'de okudu . Ardından Londra'da The Ploughman And Other Poems adlı şiir koleksiyonuyla , ardından 1roman ve 2oyunla edebiyat kariyerine başladı. 1936'da White, kendisinden on sekiz yaş büyük, hayatında
Jessica Walker on sekiz yaşında üniversite için Willow Creek Valley'den sonsuza dek uzaklaştı. Ve bu terk edip gidişte sevgilisininden de ayrılmak zorunda kaldı. Gençti, korkmuştu ve aptaldı ve bu ona hayatının aşkına, Grayson Parkerson'a mal oldu. On dört yıl sonra, uçuş yaptığı sıra da kaza geçirdi ve bu kaza onda derin yaralar açtı. Bundan dolayı da tekrardan terk ettiği kasabaya dönmek zorunda kaldı.
Döndüğündeyse ilk aşkını görüyor. O da hayatına devam etmiş, bekar bir babadır.
Bir şekilde The Park Inn'de birlikte çalışmaya başlıyorlar ve yeninden bir bağlantı kuruyorlar. Ve Jessica, Grayson'la kızını birlikte görünce birlikte olduğu günleri özlemesine neden oluyor. Artık bir şeyleri değiştirmek istiyor, Gray'in ailesinin zamanında söyledikleri tehditini görmezden geliyor, o zamanlar gençti, çaresizdi artık öyle değil. Bakalım kendini Gray'e affettiribilecek mi?
Return to UsCorinne Michaels · BAAE Publishing · 20221 okunma
Earth has not anything to show more fair:
Dull would he be of soul who could pass by
A sight so touching in its majesty:
This City now doth, like a garment, wear
The beauty of the morning; silent, bare,
Ships, towers, domes, theaters, and temples lie
Open unto the fields, and to the sky;
All bright and glittering in the smokeless air.
Never did sun more beautifully steep
In his first splendour, valley, rock, or hill;
Ne’er saw I, never felt, a calm so deep!
The river glideth at his own sweet will:
Dear God! the very houses seem asleep;
And all that mighty hearth is lying still!
youtu.be/Y4OuZiOEsnY
Eminim ki hayatımın geri kalan günlerinde iyilik ve merhamet beni takip edecek
Ve sonsuza kadar bu dünyada yaşayacağım
Durgun suların yanından yürüyorum ve ruhumu yeniliyorum
Ama doğrunun yolundan ilerleyemem çünkü ben yanlışım