“ Theodore Roosevelt gerçekten büyük bir adamdı. Ama bu, hayatını bir dürtünün kölesi, asla bitmek bilmeyen bir iş ve aktivite bağımlısı olarak geçirdiği gerçeğini değiştirmez. Aynı eğilim birçoğumuzda vardır. Hareketsizlikten o kadar korkarız ki sürekli dikkatimizi dağıtacak darbelerin ve aksiyonların peşinde koşarız. Aslında barış daha onurlu ve mantıklı bir tercihken savaşta olmayı (bazen kelimenin tam anlamıyla) tercih ederiz.
Bu yüzden evet, arenadaki adam insanı kendine hayran bırakacak niteliktedir. Aynı şekilde asker de politikacı da iş adamı da ve diğer tüm iş sahipleri de. Ama yalnızca doğru nedenlerle arenadaysak doğrudur bu. Kontrol edemediğimiz bir dürtünün esiri olmak ise bu nedenlerden biri değildir.”