Bizlerin, kibarların dünyasından olan erkeklerin büyük övünçle taşıdığımız ve mutluluğu, her türlü sorumluluğu bizim olarak elde etmek istememize ya da hiç olmazsa elimizden kaçarken onu yakalamamıza engel olmak için pek akıllıca icat edilmiş o gururdan bende çokça vardı.
Cilt 2. Sayfa: 74
Hiç olmazsa, sen yaşamış olan bir şeysin; oysa ben, hiçbir zaman bilinci bulunmayan bir taş parçasına gönül vermiştim.
Cilt 1. Sayfa: 123
Reklam
Michaud sık sık: "Ne kadar mutlu bu âşıklar!" diyordu. "Bir şey söyledikleri yok ama belli ki düşünüyorlar. Bahse girerim ki biz yanlarında yokken birbirlerini sevmeye doyamıyorlardır!" İşte bütün ahbaplar böyle düşünüyordu. Öyle bir an geldi ki Laurent ile Thérése çifti örnek aile olarak gösterilir oldu. Bütün Pont-Neuf geçidi bu genç karı kocanın sevgisini, huzur içindeki mutluluğunu, ebedi bir balayı hayatı yaşadıklarını anlata anlata bitiremiyordu. Yalnız onlar biliyorlardı Camille'in aralarında yattığını. Yanlız onlar biliyorlardı yüzlerinin sakin görünüşü altında sinirlerinin nasıl kasıladığını, yalnız kaldıkları anda o durgun yüzlerinin nasıl korkunç, ıstıraplı bir maske haline geldiğini.
Sayfa 173 - Yordam edebiyatKitabı okudu
Seni içimden, düşünerek seveceğim ; bunu kimse bilmeyecek...
- Yüreğinizin bir parçasını bana verin, benimki bütünüyle sizin olsun.
Bir kin ve öç alma savaşımında, bir tek saçımı pençesinde bırakmadan şeytanın ta kendisini yere serebilirim!
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Bana gelince; ben bir çılgın, bir kararsız, bir iyilikbilmez... kısacası aklınıza ne geliyorsa oyum; ama açık yürekliyim, hesaplı ve düzenli davranışlarım yoktur; kendimi hiçbir gizli düşüncem olmadan veririm.
Sayfa 133Kitabı okudu
Bizi kuşatan yalnızca tatlı coşkular değildir. Yaşamın gücünü bize duyurmak için korku veren coşkular da gerekir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Kabalık yalnızca acı veren bir şey değildir, aynı zamanda öldürücü bir zehirdir!
Ve işte, kendi kendisiyle alay etmek, aşırıya varmış bir özsaygı duygusunun verdiği budalaca esriklikten kendini korumaktır.
Reklam
Sevmek gereksinmesi yüreğini kemiriyor, günde yüz kez kendi kendine korkuyla, yaşamı aşırı mı kötüye kullandım; mutlu olmaya gücüm kalmadı mı? diye soruyordu.
Mutsuzum, öyle mutsuzum ki söylemeye utanıyorum. Bağrımda, yüreğimin olduğu yerde, ne olduğunu bilmediğim bir şey, yine ne olduğunu bilmediğim başka bir şeyin arkasından boyuna bağırıp duruyor ve ben onu yatıştırmak için ne vereceğimi bilemiyorum.
Resim