‘Babanızla hiç açık açık konuştunuz mu Doktor Seligman? Ben benimkiyle hiç konuşmadım, çünkü apaçık yaşanacak bir hayal kırıklığındansa, hiçbir zaman anlamayacağı bir hikaye anlatmaktansa sessizliğin yeğ olduğuna inandım.’
.
Doktor Seligman dinliyor ve kadın konuşuyor. En gizli arzularını-ailesini-geçmişini ve şüphelerini döküyor bir bir. Başından geçmiş ilişkileri de deşiyor, başından geçmesi muhtemel olayları da. Hitler’i anlatıyor bir de, uzun uzun..
The Guardian’da Elle Hunt şöyle diyor Randevu için : ‘Ulusal kimlik ile cinsel kimliğin düğümü kara mizahla çözülüyor’
Ulusal ve cinsel kimliğin hem kesiştiği hem farklılaştığı noktaları vurguluyor yazar.
.
Thomas Bernhard ve Philip Roth’dan etkilenen yazar Katharina Volckmer, 19 yaşında Almanya’dan İngiltere’ye taşınıyor ve bu ilk eserini de ikinci dilinde - İngilizce- yazıyor. Ülkesi Almanya’nın hala geçmişte-soykırım günlerinde- donup kalması ve geçmişte bunda sorumluluğu olan/olmayan herkesin içinde taşıdığı utancı anlatıyor.
Hem sevdim hem sevmedim Randevu’yu.
Evet cümleler fazlasıyla çıplaktı (bilhassa aile ile ilgili olanlar) , dürüsttü.
Dilindeki cüret ise bazı noktalarda bana fazla ve gereksiz gelse de başka bir eseri dilimize kazandırıldığında yeniden okuyacağım bir yazar oluyor Katharina Volckmer~
.
Melek Memiş çevirisi, Hamdi Akçay kapak tasarımıyla ~