Batı Hristiyanlığına Thomas Aquinas (1225-74) kadar kalıcı katkıda bulunan düşünür pek azdır. Aquinas, Augustinus ile Batı da yeni ulaşılır olan Yunan felsefesinin sentezini yapmaya çalışmıştı. On ikinci yüzyılda Avrupalı bilim adamlar ispanya'ya doluşmuştu. Burada Müslüman bilimiyle karşılaşıyorlardı. Müslüman ve Yahudi entelektüellerin
Sayfa 305Kitabı okudu
Orta Asyalıların, diğer bölgelerde yaşamış İslam alimleri üzerindeki etkisi bir yana, İbn-i Rüşd ve İbn-i Haldun gibi karakterlerin, Aberland'dan Thomas Aquinas'a ve Dante'ye uzanan, Hristiyan Batı üzerindeki olağan üstü etkileri bile ciltlerce kitabın konusu olabilecek niteliktedir.
Reklam
Yeni bir din kurmaya çalışan II. Frederick, papalık karşıtı kültürün aşırı ucunu temsil eder; II. Frederick'in hâkim olduğu Napoli krallığında doğan Thomas Aquinas, günümüze dek papalık felsefesinin klasik örneği olarak kalmıştır.
St. Thomas Aquinas
"Bu hayatta, hakikati (burada, aşağılarda mümkün olabildiğince) tefekklir edenlerin hayatı kadar, bu en büyük ve mükemmel saadete benzeyen hiçbir şey yoktur. Bundan ötürü, o nihai güzelliğin kâmil bilgisine eremeyen filozoflar insanın asıl mutluluğunu bu hayatta mümkün olan tefekküre bağladılar. Yine bu yüzdendir ki Kutsal Kitap diğer hayat tarzlarından çok tefekküre davanan hayatı emreder: Efendimiz buyurdu ki 'Meryem daha iyi olanı seçti, yani hakikatin tefekkürünü, ondan geri alınmayacak olanı' (Lule X.42) Zira hakikat tefekkürü bu hayatta başlar, fakat gelecek hayatta tamamlanır: pratik ve medenî hayat bu dünya hayatının sınırlarını aşmaz."
St. Thomas Aquinas
Hiçbir insan, o şey daha önce kendisine aşina olmadıkça, arzusu ve çabasıyla bir şey yapmaya yönelmez. Yaşadığımız hayatta beşeri zaafların ulaşabileceğinden daha yüce bir iyiliğe insanoğlu İlâhi takdir tarafından yöneltildiği için, muhakememizin mevcut hayatta ulaşa bildiği şeylerden daha yüce bir şeye Insan aklının İtaat etmesi gerekir, ki böylece belki yüksek bir gaye edinmeyi öğrenir ve çabalarıyla mevcut hayatın bütün keyfiyetini aşan bir şeye yönelir. Bu dürtü iledir ki filozoflar, insanları duyusal zevklerden vazgeçirip erdeme yöneltmek için, duyulara hitap edenlerden daha yüce başka iyi ve hayırlı şeyler olduğunu göstermeye özen gösterdiler; tadı kendilerini pratik veya düşünsel erdemlere adayanlara çok daha büyük haz veren şeyler.”
Ortaçağ Hıristiyanları için İslamiyet bir din değil takipçilerinin pagan, kafir, putperest ye da -Mekke'deki Kabe'ye referansla- "taşa tapanlar" olarak görüldüğü uyduruk bir "hizip", "veba virüsü" ve "Tanrı'ya hakaret"ti. Aquinalı Thomas için Müslümanlar "kutsal ve insani meselelerden anlamayan, her türlü ilahi öğretiden yoksun, tenhalarda yaşayan hayvani adamlar"dı.
Reklam
Geri151
517 öğeden 511 ile 517 arasındakiler gösteriliyor.