Uymak zorunda olduğumu düşündüğüm tek kanun, doğru bildiğim eylemi dilediğim her zaman yerine getirmemdir. Daha önce defalarca söylendiği üzere, bir kurumun vicdanı yoktur; ancak vicdanlı insanların oluşturduğu bir kurumun vicdanı olur. Kanun, insanı azıcık olsun daha iyi biri haline getirmez; en iyi niyetliler bile kanuna duydukları saygı yüzünden, her gün türlü adaletsizliğe alet olurlar. Kanuna karşı duyu- lan yaygın ve yersiz saygının sonucu olarak, tabur tabur asker, albay, yüzbaşı, onbaşı, er, topçu yamakları ve diğerleri, hayran olunacak bir düzenle dereleri tepeleri aşarak savaşa koşuyorlar ve bunu istekleri dışında, akıllarına ve vicdanlarına aykırı bir şekilde yaptıkları için bu yürüyüş onlara daha zor geliyor.
Doğru ve yanlışın ne olduğuna çoğunluğun değil, vicdanın karar vereceği bir devlet var olamaz mı? Bu devletlerde çoğunluk, sadece çıkara uygunluk kuralının uygulanabileceği sorulara dair kararlar verse olmaz mı? Bir vatandaş, vicdanını bir an olsun ya da bir nebzeliğine kanun koyucunun eline bırakmak zorunda mıdır? O zaman niçin her insanın vicdanı var ki? Bana göre önce insan olmalıyız, sonra yurttaş.
Reklam
Devlet en iyi ihtimalle çıkarlara uygun bir araçtan fazlası değildir, fakat genellikle çoğu devlet ve zaman zaman bütün devletler de bu görevini yerine getiremez.
En iyi devlet, olmayan devlettir.
"En iyi devlet, en az yöneten devlettir"
…bir adamın zenginliği nadasa bırakabileceği şeylerle doğru orantılıdır.
Sayfa 92 - Can Yayınları
Bir de insanın kutsallığından bahsederler! Yoldaki yük arabacısına, gece gündüz pazara mal taşıyana bakın, kutsallıktan payını almış mı?
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.