''Şekspir'in savaştan önce söylev veren kumandanları gibi, hayvanların pek alışkın olduğu kendine telkin yöntemini kullanmaktaydı herhalde. Gündüzün açık pencerelerden yansıyan güneşe, geceleyin gölgelere havlıyordu.''
''Sevginin diktatörlüğünden daha yırtıcı ve kıskanç olanı var mıdır acaba.? Sevgiye bir de zayıflık ve çöküntü eklenince o yalnız nefreti değil ilgisizliği bile yenebilir. İnsan onun pençesinden kurtulamaz, hayvanlar bile çok zor kurtulurlar. Ona silâh işlemez çünkü, yadsımayı bile etkisiz bırakmanın yolunu bulur. Bütün bunlara bir hayvanın dilsizliğini, derdini anlatamayışını kat. Bu suskuya, en kurnazca bir görüş açısına değil de, tüm kişiliğe yönelmiş bir suskuya nasıl karşı durulabilir.?''
Reklam
158 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Kitapta Budapeşte'de geçen 3 öykü yer alıyor. Kitaba adını veren "Dev" isimli hikaye en uzunu. Cüssesi büyük fakat kalbi yumuşacık İstvan Kovacs, onun sevdiği kız Juli ve etraflarındaki komşular arasında dönen bir hikaye...savaşın getirdiği "açlık" ön planda ki bu da dev ile Juli'nin hayatına etki ediyor. "Aşk" adlı hikayede hapisten yeni çıkan bir adamın evine dönüşü yer alıyor "Tuğla Duvarın Arasında" adlı hikayede de bir fabrikadaki ufak hırsızlıklar ve bunların ağır sonuçları, kösele çalan bir adamın intiharı yer alıyor. Bir çırpıda okunabilecek bir kitap. Sahafta kitapları karıştırırken denk geldi. Varlık Yayınları'nın 1968 baskısı. Yayınevinin pastel renkli kapakları olan bu "Büyük Eserler Kitaplığı" serisi hoşuma gitti. Çevirileri de iyi olunca ilgimi çeken kitaplarını denk geldikçe alacağım.
Dev
DevTibor Dery · Varlık Yayınları · 196818 okunma
''Hasta bir hayvanın görünüşü, hasta bir adamın görünüşünden daha acıklıdır, çünkü o ne yardım isteyebilir, ne de yapılan yardımı gönüllü olarak kabullenir. Hastaneye sığınacağına, iyileşmek için kendi içine kapanır.''
''Başkalarından, kendi yapamayacağı şeyleri beklemek insan yaradılışının bir parçası olmalı; sevgi bencilliği, sevecen ve anlayışlı kadın ruhlarının bile oran duygusunu yitirmesine yol açabiliyor.''
Sayfa 81 - (Sayfa: 81-82)Kitabı okudu
''Canları çıkıncaya kadar da çalışsalar, ne bu asalak bürokratlar topluluğunu doyurmaya, ne de bunca perdeleri inik otomobilin harcamalarını ödemeye yeterdi ürettikleri. ''Konuşmak çok tatlı bir şey, fakat güzel bir biftek de o kadar kötü değildir.! sözleri gelivermişti dudaklarına; fabrikada bir parti militanları toplantısında bu sözleri büyük bir alkışla karşılanmış, bu alkışlar hemencecik susturulmuştu.''
Reklam
Geri13
38 öğeden 31 ile 38 arasındakiler gösteriliyor.