Yunan edebiyatından Latin edebiyatına harika bir geçiş yaptım. Attan inip eşeğe binmek gibi:) herhalde bu sebepten pek içine çekmedi beni. Ama yine de güzeldi eski ozanların hayata serzenişlerini duymak her daim keyif vermiştir bana. Ha bu arada Latin ozanları hakkında bilgi almak için güzel bir kitap. Mesela vergiliusu hep merak etmişimdir şimdide yazmış olduğu destanla beni kendisine çekti. Sizde bu açıdan okuyabilirsiniz.
Kitabımızda dört ozan var. Bunlardan üçü, Katullus, Vergilius, Horatius Latin şiirinin sultanlarıdır. Martialis de öyle. Ama yine de onlardan başka bir adam. Daha üstün değil. Belki onlardan aşağı. Ama daha tatlı, daha cana yakın. isa'dan sonra I. yüzyılda gelişen gerçekçi akımın en büyük ustası. Yalnız epigramma'lar yazıyor. Çoğu zaman pek kısa iğnelerneler bunlar.
Bu çeviriler Lâtin şiirini tanıtmak amacını gütmez. Ben bilgin değilim, ozanım. Gönlümün çektiği şiirleri çevirdim türkçeye. Latin şiirini tanıtmak için hem bu ozanlann başka şiirlerini çevirmek, hem de hiç olmazsa Lukulius, Yuvenalis, Persius, Tibullus gibi ezanlardan da örnekler vermek gerekirdi. Ama §iir çevirmek, §iir yazmakla bir. Yoğurdun mayası kimi zaman tutuyor, kimi zaman tutmuyor. Beğeniyorsunuz, seviyorsunuz, çeviriyorsunuz, çeviriniz bir türlü şiir olmuyor. Katullus'dan veHoratius'dan yaptığım birkaç çeviriyi bu yüz den yırtmak zorunda kaldım.