Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

[̲̅t̲̅a̲̅m̲̅e̲̅r̲̅] ☾

[̲̅t̲̅a̲̅m̲̅e̲̅r̲̅] ☾
@tigereader
Sıkı Okur
ENTJ
408 syf.
8/10 puan verdi
Eser Meşhur Brontë kardeşlerin soyundan gelen genç bir kızın maceralarla dolu arayışını anlatıyor. Olay örgüsü fena değildi. Brontë kardeşler hakkında bolca detay bilgisi var. Ama bunun doğruluğu hakkında hiçbir fikrim yok. Ortaya atılan teorilerle Brontë kardeşlere -özellikle Charlotte- karşı düşünceniz değişebilir. Samantha Wipple, baş karakterimiz... Kendisi babasının bıraktığı bir ipucunu farkeder ve Ataları olan Brontë kardeşlerin kayıp mirasını bulmaya çalışır. Bu sırada bir yandan da öğrenci olarak üniversitededir. E tabii ki yakışıklı kaslı, geniş omuzlu bir aygır olan Öğretmeni genç profesör Orville'e de abayı yakmasaydı olmazdı. Brontë kardeşlerin özel hayatıyla ilgili oldukça detay ayrıntıların olduğu bu roman türü eserde okurken sıkılmadım. Aslında ilk 50-100 sayfaya adapte olabilen okuyucular için sonrası daha akışkan bir deneyim olur. Benim için bu şekilde oldu. Okumayı planlayanlar için Ön bilgi olması ve konuya adaptasyon sağlamak için Brontë kardeşleri araştırmasını tavsiye ederim... Böylelikle kitapta daha ilgi çekici hale gelebilir. Şimdiden iyi okumalar.. Kitaplı günleriniz olsun...
Üst Kattaki Deli Kadın
Üst Kattaki Deli KadınCatherine Lowell · Arkadya Yayınları · 2017381 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
Mahkum Masumiyet
Parmaklıklar ardında büyüyen bir çocuğun gözünden yaşıyoruz bu romanda... Biraz yaramaz, bolca sevimli, kadınlar koğuşunda mahkum annesiyle yaşayan... Öyle masum bir dille yazılmış ki bana bu özelliği ile Şeker Portakalı'nı hatırlattı. Arka planda adalet sisteminin aksak yönlerinden bolca bahsedilen bu eser beni fazlaca etkiledi. Bazen haddinden fazla eleştiri yapıldığını ve asıl amacın bu olduğunu düşündüren yerler olsa da okuması keyifli ve güzeldi. Farklı bir şeyler denemek isterseniz tavsiye ediyorum. Kitap hapishanede annesiyle yaşayan küçük bir çocuğun tahliye olan İnci ablasına yazdığı çocuksu mektuplarla ilerliyor... Görseniz bazı mektuplar ne kadar komik ve duygusal.. Kitaplarla dolu dolu günleriniz olsun..
Uçurtmayı Vurmasınlar
Uçurtmayı VurmasınlarFeride Çiçekoğlu · Can Yayınları · 202111,9bin okunma
147 syf.
9/10 puan verdi
Yunan bir adam, dedelerinin yaşadığı Ürgüp (Nevşehir) 'e gelir ve orada kulak aşinası olduğu şeyleri tecrübe etmek ister. Pekala bu harika bir şeydir. Ve karşılaştığı biri ona "sen Aziz Baba' yı bul" diye tembih eder. Velhasıl Aziz Güzelgöz adında biriyle tanışırlar. Hikayenin girişi bu şekilde. Ve sonrasında yüreği güzel insanların dünyayı nasıl daha iyi bir yer haline getirme çabalarını göreceğiz. Kitapların ve kitap sevgisinin ne kadar değerli olduğunu hissediyoruz bu kitapta. Ne kadar fark yaratabileceğini de bilhassa.. Okumak güzeldir. Ama anlamak daha da güzeldir. Burada Aziz Güzelgöz'ün babası namı diğer "eşekli kütüphaneci'yi" tanırken dudağınızın bir kenarında tebessüm ederken bulacaksınız kendinizi... Fedakarlıklar, Mücadeleler, Suçlamalar.. Yoluna taş koyulan güzel insanlar... İyi insanlar iyi ki varlar... Teşekkürler Fakir Baykurt... Teşekkürler Mustafa Güzelgöz... Kitaplarla kalın...
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
191 syf.
9/10 puan verdi
Öğrenilmiş çaresizlik...
Hikaye zengin, yaşlı bir adamın yalıda öldürülmesi ile başlıyor. Failler, adamın genç karısı Melek ile aşığı olarak görülüyor. Ama sayfalar ilerledikçe aslında herşeyin görünenden ne kadar farklı olabileceğine şaşırırken buluyorsunuz kendinizi... Kitap oldukça açık ve anlaşılır kelimelerle yazılmış. Okurken anlama gayreti içinde olmamızı istemeyen türden. Gayretimiz daha çok karakterlerin çektiği acılara katlanırken gerekiyor. Etkilendiğim bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Çapraz okuma yaparken araya sıkıştırdım. Okuması kolay, sindirmesi biraz daha zor kitaplardan... Bir şans verin. Tavsiye ederim. Özellikle olgunlaşmış bireylere... Kitaplarla kalın...
Asılacak Kadın
Asılacak KadınPınar Kür · Bilgi Yayınevi · 19794,884 okunma
390 syf.
10/10 puan verdi
”Yolumu, içimden geçenlere soruyorum.” (s.40)
Bazı kitaplar vardır. Okudukça insanı kendine çeken... Okuduğunuz her sayfada sayfada türlü türlü hallere sokar sizi... Bitmesini istemezsiniz bu sayfaların... Ama bitmek zorundadır her güzel şey gibi... İşte ben de bu şekilde her sayfasını özümseye özümseye okumaya çalıştım değerli
Kaan Murat Yanık
Kaan Murat Yanık
'ın kıymetli eserini. Şunu belirtmeliyim ki tarihi
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20153,994 okunma
Reklam
205 syf.
7/10 puan verdi
Jules Verne 1870'li yıllarda yayınlanan bu romanında Devasa boyutlarda yapılmış "Great Eastern" isimli gemiyi merkeze alıyor. Yüzen Şehir'den kast ettiği bir şehir kadar büyük bu devasa olan bu gemi aslında. Kitabın girişinde böyle bir gemiyle ilgili oldukça fazla teknik ayrıntıyla karşılaşıyoruz. Açıkçası biraz sıkıcı gelebilir. Bunun dışında karakterlerin iyi yazılmış JV (Jules Verne) kitaplarındaki kadar iyi gelişmemiş olması da diğer gördüğüm eksiklikti. Gelgelelim romanımızın merkezine yerleşen maceraya... Gemideki gizemli, içinde dert taşıyan ama kimseye söylemeyen Yüzbaşı Fabian sevdiği kadından ayrılmak zorunda kalmıştır. Ve bu yolculukta Yüzbaşı Fabian'ı sürprizler beklemektedir. Açıkçası çok fazla JV okuduğumdan mıdır bilmiyorum. Ama gerçekten tadı damağımda kalacak bi JV eseri değildi. Yine de şunu belirtmek istiyorum. Bu eser 19. Yüzyıl sonlarında buharlı motorlar döneminde yazılmış olduğu için oıldukça geleceğe hitap eden hacme sahip. Zaten Jules Verne demek yeni bir şeyler icat etmek hayal etmek ya da hiç bir şey yapamıyorsak fazlaca coğrafyadan nasiplenmek değil midir? Kitapların arasındaki maceranız hiç bitmesin... ...
Yüzen Şehir
Yüzen ŞehirJules Verne · Alfa Yayınları · 2019272 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Yıllar önce filmini izlediğimde çok beğenmiştim. Sonra aslında kitap uyarlaması olduğunu öğrenince Jack London'un Vahşetin Çağrısı filminde düşündüğüm gibi "kitap daha üstündür" diye düşünerek kitabı okumaya karar verdim. Joey isimli anlatıcı karakterimizin -atın- gözünden İngiltere-Almanya 1. Dünya savaşı dönemlerini görüyoruz. Aslında çok güzel tespitlerin de olduğunu söylemekte fayda var. Savaşlar neden vardır. İnsanlar diğer insanları neden öldürürler. Arka planda bu var. Ama ana temada Joey ve Genç sahibi Albert'in dostluğu... Bir at'ın insanlara unuttukları erdemleri hatırlatabilmesi... Çok güzeldi... Ne diyebilirim ki. İnsanı tebessüm ettiren tatlı bir hikayeydi... Ana karakterin bir at olması ilgi çekiciydi. Anlatım bazen komik bazen de duygusaldı. Okumanızı içtenlikle tavsiye ederim. Kitaplarla kalın...
Savaş Atı
Savaş AtıMichael Morpurgo · Tudem Yayınları · 20161,168 okunma
56 syf.
5/10 puan verdi
Nobel ödüllü yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadım. Ama bu kitapla Nobel kazanmamıştır herhalde diye düşünüyorum. Kitapta bir kadının anlatımıyla sevdiği adamı arzulayışını ve düşünsel olarak bu ilişkideki ilerleyişini görüyoruz. Tarz olarak ve sayfa azlığından dolayı bana Zweig'i anımsattı. Ama her ne kadar akıcı bir dil olsa da lezzeti o kadar üst seviyelerde değildi. Tabi bu benim kendi düşüncem... Kadınsal düşünce tarzını sanırım biraz da otobiyografik öğelerle pekiştirerek iyi bi şeyler yakalamaya çalışmış ama ben yeterince Nobel ödülü seviyesinde birşeyler göremedim... Yine de bence bir şeyler okuyayım zaman aksın derseniz belki listenin alt taraflarında yer verebilirsiniz...
Yalın Tutku
Yalın TutkuAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20223,958 okunma
380 syf.
10/10 puan verdi
İnsan beyni kendisinin Zindan'ı olabilir mi?
2005 yılında Türkçe'de ilk baskısı çıktığında okuduğum bir dergide tavsiye edilmişti bu kitap. Siparişi verdim. Kitap geldiğindeyse hızlı bir şekilde okudum kitabı. Aradan geçen birkaç yıl sonra Leonardo DiCaprio'nun başrol oynadığı aynı isimli filmini izledim. Her ne kadar muhteşem oyunculuklar çıkarmış olsalar da kitabın verdiği anlamı ve hazzı yaşayamadım. Geçtiğimiz günlerde YouTube 'da Zindan Adası filminin beyin yakan sonu ile ilgili bir videoya rastladım. Kitabı tekrar okumaya karar verdim. Ki bu kararım kesinlikle yerinde olmuş. Kitabı daha iyi anlamamı sağladı. Tam anlamıyla derin bir kurgu... Her şeyi düşündüren, sorgulatıcı tarzda bir ilerleyişi vardı... Kısa bir özet geçecek olursak eğer Teddy Daniels adında bir komiser, Chuck Aule adında bir polis memuruyla birlikte namı Zindan Adası olan, suçlu akıl hastalarının bulunduğu adaya gelirler. Adaya geliş sebepleri ise bir hastanın firar etmesidir... Ama hiçbir ipucu ya da delil yoktur. Hastane personelleri de garip davranmaktadır... Olaylar hep puslu ve gergin bir havada yaşanıyor. Gerçekliği sorgulatan bir anlatım söz konusu. Karakterlerin iç konuşmaları, halüsinasyonlar... Muhteşem bir kitaptı. Bu türde hala okuduğum en iyisi diyebilirim. Bu tarz çok fazla kitap okudum ve sanki onlara da ilham veren bir kitap olduğunu düşünüyorum... Sessiz Hasta, Halüsinasyon gibi... İçtenlikle tavsiye ediyorum. İkinci kez düşünmeden okuyun derim. Çok beğeneceksiniz eminim... Kitapların arasında kaybolmanız dileğiyle
Zindan Adası
Zindan AdasıDennis Lehane · Artemis Yayınları · 2010364 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
Yetişkin içerikli film yıldızı olan Cassy Wright film kariyerini rekorla tamamlamak istemektedir. Bir günde "600" adamla ilişkiye girerek bunu yapmayı düşünmektedir. Kitapta Cassy Wright ve 4 karakter var. Kitap bu dört karakterin gözünden, düşüncelerinden aktarılmakta. Bay 72, Bay 137, Bay 600 ve Sheila adında genç bir sekreter kız. Okuması zor değil ama fazlaca küfür, argo ve cinsellik barındırdığından rahatsızlık hissedebilirsiniz. Bazı sayfalarda mideyi epeyce zorlayan kısımlar var. Peki bu kitapta ne yapmak istemiş acaba Chuck Palahniuk... Bence Porno endüstrisini ve Porno'ya böyle ivme kazandıran düşünce yapısını iğneleyici bir şekilde eleştirmiş. Gerçekten de bu tip bir endüstri olması ne garip... Ciddi anlamda zorlayıcı kısımları bulunan bu kitabı okumadan önce iyice araştırınız. Ayrıca çevirmeni de tebrik etmek istiyorum. Tüm Chuck Palahniuk kitaplarını kendisi çevirmiş... Bence gayet başarılıydı çeviriler...
Ölüm Pornosu
Ölüm PornosuChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20213,436 okunma
Reklam
863 syf.
10/10 puan verdi
“Aşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım.” diye başlıyor bu tuğla boyutunda kitap. Kitaptaki ana karakterimiz "Lin" adında Avustralya'daki bir hapishaneden kaçan bir suçludur. Lin her şeyini geride bırakıp yeni bir hayata başlamıştır Hindistan'da... Hindistan'a beyaz adam gibi giren Lin kısa sürede "Linbaba" lakabıyla tanınmaya başlar. Sıkı dostluklar edinir. Ve bir de aşık olur. Yasadışı işler de yapar, işkenceye uğrar, uyuşturucu bağımlısı olur, Afganistan'da Ruslara karşı savaşır ve vurulur... Kitapta yok yok ve aklıma gelmeyen daha neler neler... Bir de bu kitap hakkında otobiyografik olduğu yönünde bazı yorumlara rastladım. Benim düşüncem de bu yönde. Çünkü bir insan gerçekten yaşamamış olsaydı bu kadar aptalca hatalar yapan baş karakter kurgular mıydı diye hala düşünüyorum. Belki de 2. kitapta herşey düzelir. Kitabın yakında dizisi de çıkacak. Oldukça iyi oyuncular var ekipte... Farklı bir şeyler denemek isteyen, farklı insanlar, farklı kültürlerle yeni maceralara çıkmak isteyenlere tavsiye ederim. Uyarı!!! Kitapta kısım kısım ağır işkence, şiddet ve cinsellik betimlemeleri bulunuyor. Bu yüzden süslü bir hint aşk dizisi tadında bir şey değil. Kitaplarla dolu günleriniz olsun... İyi kitaplamalarrrr....
Shantaram
ShantaramGregory David Roberts · Artemis Yayınları · 20221,612 okunma
706 syf.
9/10 puan verdi
Baş karakter Adnan'ın çevresinde gelişen olayların arka planında İstanbul'un üç dönemini anlatan muazzam bir eser. Adnan fakir bir adamdır. Annesi ağır bir şekilde hastadır ve sürekli annesinin ölümünü beklemektedir. Bu sırada geçinmek için bir yandan çalışır diğer yandan da zengin ailelerin evinden Tarih ve Edebiyat dersleri verir. Eğitimli biridir Adnan Bey. Ders verdiği evlerden birinde gönlünü Belkıs Hanım'a kaptırır. Belkıs Hanım, Zengin bir ailenin mensubu olup Adnan Bey'e acımaktadır. Adnan Bey'in gönül yakınlıkları fazlaca mevcut. Ve bu yakınlıkların tümünde de evli kadınlar var. Onu seven aslında kendisinin de bir ara meylettiği Süheyla ile bir umut doğar içine ama yaptığı yanlış bir hareket yüzünden Süheyla tarafından da reddedilir. Bir yandan Adnan Bey'in bir yandan da İstanbul'un değiştiği bu romanda 2. Abdülhamit Döneminin Adnan Bey'in bakış açısından sorunlarını, İsyanla sona erişini, sonrasındaki felaketleri görüyoruz arka planda... Tarihi konulara ilgi duyanlar için daha derin anlamlar ifade edeceğinden şüphem yok. Oldukça uzun bir maraton gibi görünse de okuması zor bir eser değildi. Akışkan bir dille yazıldığını söyleyebilirim. Yazarın mizahi yönlerle kahramanlarını düşündürüp en olmadık yerlerde tebessüm ettirdiğini söyleyebilirim. Okumayı düşünenlere içtenlikle tavsiye ederim. kitaplarla kalın...
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Oğlak Yayıncılık · 20172,431 okunma
64 syf.
4/10 puan verdi
Sıradışı bir tutkunun samimi günlüğü. Yedi gece boyunca, bir kadın ve sevgilisi isimsiz bir otel odasında buluşur. Her gece için adam yeni kurallar koyar. Son gece, amaç cinsel deneyimin apotheosis'i olmaktır, onun içinde her şeye izin verilmelidir. Tabusuz yedi gece aşk–kadın beklentilerini ve özlemlerini, gece hazırlıklarını, otel odasını, eylemi tüm yönleriyle ayrıntılı olarak anlatıyor. Kötü, şehvetli ve kışkırtıcı. Mükemmel eser değil, ancak ilginç bir şiirsel dille birlikte yoğun erotizm unsurlarına sahipler. Bununla birlikte, bazı açıklamalarda yazarın retorik figürleri abartılı bir şekilde kullanmış. İlk başta okuyucuyu çok çekecek şekilde ele alır, ancak sonuç arzulanan çok şey bırakır. Yarattığı büyük beklentinin sonunda tatmin olmadığını hissediyorum, ne sevgilisi tarafından şehvetli bir şekilde sevilme arzusuyla yanan kahraman için, ne de hikayenin başından beri ateşli bir durumda gelen okuyucu için. Ve her şeye rağmen 3 yıldız veriyorum çünkü yedi gecenin turunda çok iyi anlar vardı. Bazı bünyeler için ağır gelecek unsurlar barındırsa da olgun bireyler için içinde güzel şeylerin de olduğunu söyleyebilirim. Söylediklerim hayvani tensel arzularla alakalı değil aslında. Daha çok anlatıcının bakış açısı şiirseldi. Alıntılanacak güzel sözler var mesela... Ama yinede türü roman olan bu günlük tarzı oluşumun tatlı izler bırakmadığını düşünerek tavsiye etmiyorum. ...
7 Gece
7 GeceAlina Reyes · Okuyan Us Yayınları · 200699 okunma
376 syf.
8/10 puan verdi
Olive akademik kariyer yapan ama pek popüler olmayan bir kızdır. Tipik sıkıcı, fakir, kimsesi olmayan ama dili uzun, özgüveni cebindeki parasıyla ters orantılı olma durumu. Olive hayatında yaşanan gelişmelerden sonra önüne kim çıkarsa öpecektir. Sebebi en yakın arkadaşıyla sevgilisi çıkmaya başladıktan sonra üzülmediğini hatta yeni bir ilişkiye
Aşk Hipotezi
Aşk HipoteziAli Hazelwood · Nemesis Kitap · 20223,773 okunma
637 syf.
10/10 puan verdi
Vicdanın yeniden "Diriliş"i...
"İki yıldır günlük yazmadım. Bu çocukça şeyi bir daha hiç elime almayacağımı sanıyordum. Oysa çocukça bir şey değil bu, insanın kendisiyle, her insanın içinde yaşayan ilahi ben'iyle konuşmasıdır. Bu ben iki yıldır uyuyordu ve benim konuşacak kimsem yoktu. Alışılmadık bir olay onu uyandırdı. 28 Nisan günü mahkemede jüri üyesiydim. Sanık
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,4bin okunma
166 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.