Ancak hiç beklenmediği için asıl çarpıcı olan, onun zihinsel ve yeteneklerinin genişliğidir. Ne okuyup ne de yapabildiği halde, okuryazarları kullanması sayesinde, Türkçe'yi de Farsça'yı da işlerini yürütecek kadar öğrendi. Dönemine dair hikayeler onun Tıp, Astronomi ve özellikle de Arap, İran ve Türk tarihine ilişkin bilgisini göklere çıkarırlar. Alimlerle tartışmaktan sonsuz bir zevk alır ve en azından kendine göre, çoğunu cebinden çıkarırdı.