10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,974 okunma
Kitab-ı Dedem Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan
Türk edebiyatı tarihinin büyük âlimi Prof. Dr. Fuat Köprülü'nün, derslerinde söylediği bir söz vardır: "Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut'u öbür gözüne koysanız, yine Dede Korkut ağır basar." Dede Korkut Kitabı'nın değerini ifade etmek için bundan daha güzel bir söz bulmak mümkün değildir. Gerçekten
Reklam
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Oysa canım Romantizm istemişti.
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆 Kitabın adı
Romantizm Okulu
Romantizm Okulu
olduğu için canım biraz romantik komedi okumak istemişti...
Heinrich Heine
Heinrich Heine
abim sanırım ağır bir
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
hayranı. Kendisini ilahlaştıracak kadar -belki de öyle yaptı- övüyordu bu kitapta. Genel olarak çok fazla Alman ve Fransız edebiyatını karşılaştırmakta ve -bilmiyorum çoğu kez Fransız edebiyatını yermekte idi- Alman
Romantizm Okulu
Romantizm OkuluHeinrich Heine · Yapı Kredi Yayınları · 201519 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021414 okunma
Konya, bozkırın tam çocuğudur. Onun gibi kendini gizleyen esrarlı bir güzelliği vardır. Bozkır kendine bir serap çeşnisi vermekten hoşlanır. Konya'ya hangi yoldan girerseniz girin sizi bu serap vehmi karşılar. Çok ârızalı bir arazinin arasından ufka daima bir ışık oyunu, bir rüya gibi takılır. Serin gölgeleri ve çeşmeleri susuzluğunuza uzaktan gülen bu rüya, yolun her dirseğinde siline kaybola büyür, genişler ve sonunda kendinizi Selçuk sultanlarının şehrinde bulursunuz. Dışardan bu kadar gizlenen Konya, içinden de böyle kıskançtır. Sağlam ruhlu kendi başına yaşamaktan hoşlanan, dışardan gösterişsiz, içten zengin Orta Anadolu insanına benzer. Onu yakalayabilmek için saat ve mevsimlerine iyice karışmanız lazımdır. Ancak o zaman çeşmelerinden akan Çarbağ sularının teganni ettiği sırrı, zengin işlenmiş kapıların ardında sırmalı çarşafı içinde çömelmiş eski zaman kadınlarını andıran Selçuk âbidelerinin büyüklük rüyasını, türkü ve oyun havalarının hüznünü ve bu oyunların ten yorgunluğunu duyabilirsiniz. Konya, insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi âlemine taşır, yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız. Meram bağlarının tadını alabilmek için ona yerli hayatın içinden gitmek lazımdır. Konya tıpkı Mevlevilik gibi bir nevi initiation ister.
Sayfa 65
Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafları bize ne söyler?
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk
Fotoğraflarla Atatürk
kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi. ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Reklam
Nida
Ararat'ın karlı başı, Sakarya kenarı kahkahalı kılıçlar, nidalar dolu gece yarısı çılgınlıkları sarhoş demokrat Ankara'yı yoklar.. nefsine yenik düşmüş ergen pişmanlığı sıvasına yoksulluk sinmiş deprem konutları geleceğe sövüşgen bakışlar doğusundan batısına hep aynı aslında bu yakarışlar çok seven, en çok talan edilen en değerli yerdi
Anadolu insanının biriktirme huyu vardır. Avrupa'lı bir şeyi beğenmediği zaman hemen söyler. Sanki marifetmiş gibi! Anadolu insanı ise beğendiğini söyler, beğenmediğini bir kenarda dinlenmeye alır. Bir başka deyişle biriktirmeye koyulur. Üstelik, o da tıpkı Avrupalı gibi, yaptığının bir marifet olduğunu zanneder.
Sayfa 90 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Anadolu insanının biriktirme huyu vardır. Avrupalı bir şeyi beğenmediği zaman hemen söyler. Sanki marifetmiş gibi! Anadolu insanı ise, beğendiğini söyler, beğenmediğini bir kenarda dinlenmeye alır. Bir başka deyişle biriktirmeye koyulur. Üstelik o da tıpkı Avrupalı gibi, yaptığının bir marifet olduğunu zanneder!
412 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
gerçekçi, orijinal, şaşırtıcı
çok gerçekçi bir bakış açısı var. Ancak dini ve manevi konularda ön yargılı buldum. İlgimi çeken kısımları not almıştım. - 19: insan kelimesi gerçekte homo cinsine mensup bir hayvan anlamına gelir. Homo sapiens dışında pek çok tür mevcuttur. - 20: Homo neandertalensis, Homo erectus, Homo soloensis, Homo denisova, Homo rudolfensis, Homo
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
Reklam
"Şu güzelim toprakların kaderi hep acı, hep kavga, hep trajedi mi? Anadolu insanı en eski çağlardan bu yana neden hep gözyaşı yahut kan ile imtihan olunuyordu? Hattiler yahut Akalar, Asurlular yahut Hititler, Troya ve Frigya, İyonya yahut Karya, ardından Roma ile Bizans, Selçuklu ve Osmanlı, sayısız beylikler ve isyanlar... Payaşılamayan bir coğrafyada kardeşin kardeşle savaşı... Tıpkı şimdiki gibi. Aynı evin iki oğlundan biri İslamcılar yahut ülkücüler içinde, diğeri komünistler... Çığlık... Her zaman ve her yönde çığlık... Tıpkı geceleri yan hücreden duydukları gibi..
Sayfa 160 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Önerme, Totoloji, Antikahraman
_Önerme (Görüş, düşünce, fikir)_ _Mantıkta, doğrulanabilir ya da yanlışlanabilir ifadelere denir. En az iki terimden oluşan, içinde en az bir yargı ve bir doğruluk değeri taşıyan cümlelerdir. Soru ve emir tümceleri önerme olamaz çünkü bir soru ve emir doğruluk ifade etmez. Önermeler bir yargı bildirmelidir. _Önerme Türleri_ _1- Nitelik bakımından:
Anadolu insanının biriktirme gibi bir huyu vardır. Avrupalı bir şeyi beğenmediği zaman hemen söyler. Sanki marifetmiş gibi! Anadolu insanı ise beğendiğini söyler, beğenmediğini bir kenarda dinlenmeye alır. Bir başka deyişle biriktirmeye koyulur. Üstelik, o da tıpkı Avrupalı gibi, yaptığının bir marifet olduğunu zanneder.
Ölürsem Şehit, kalırsam Gaziyim diyen
2232 Yıllık Şanlı bir Orduya güç yetiremezsiniz. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷 Bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir.
Orhan Şaik Gökyay
Orhan Şaik Gökyay
#199181248 Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihândır, Fıtrat değişir sanma bu kan yine o