Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ne zaman düşüneceksiniz? Müzik durmadan bağırıyor, televizyon her zaman açık. Bu değersiz eğlencelerden daha büyük bir şeyi kavramaya ne zaman fırsat bulacaksınız? Sessizlik henüz uyandırılmamış bir güçtür.
egonuz kıskançlığı, güvensizliği, layık olmama hissini ve korkuyu hep zihninizin önünde tutar. Bunlar yok olunca artık beyniniz açılabilir ve içinizdeki tanrı, varlığınızın gerçek sahibi büyük bir canlılıkla ortaya çıkabilir. Bu öz, tüm evrenin sahibi olan bu çekirdek gelişir, yaşamınız ve idrakiniz gelişir, beyniniz açılır.
Reklam
Egoya, içinizdeki tanrıyı kendini ifade etmekten alıkoyduğu için deccal denir, bilginin evrim yolunda kullanılmak üzere ruhunuza ulaşmasını önler.
Bedeninizi tedavi etmek için işe maddeden başladığınızı gördüm, oysa onu yaratan ve yönetenden başlamalıydınız, tutumdan! Davranışla ilgili bir problemi çözmek için bedeninize bir şeyler yapıyorsunuz, davranışa değil! Düşünceyi kütleden yola çıkarak değiştiremezsiniz,
Niçin değişmediniz, insanlar niçin evrimleşmiyorlar? Çünkü egolarının değer verdiği bir rahatlık bölgesi buldular ve oraya yayıldılar.
Eğer hayatınızdaki herhangi bir olayı hata olarak kabul ederseniz, aynı olayı tekrar tekrar kendinize çekmiş olursunuz.Ta ki olaya bakıp “ben bu olaydan ne öğrendim” deyinceye kadar. Ancak ondan öğrendiğiniz şeyi hazmettiğiniz zaman hatanızdan kurtulabilirsiniz. Kabul ettiğiniz an o sizi terk edecektir. RAMTHA (Tiranların Son Valsi)
Reklam
Egonuz, içinizdeki tanrıyı ortaya çıkmaktan alıkoyan gardiyan rolündedir. Gardiyanın gıdası görünümünüz, yani imajınızdır, varlığını sürdürebilmek için kendi imajıyla ruhu kuşatma altında tutmak zorundadır.
Ego anti-Tanrıdır, hep de öyle olmuştur.
Gelecekteki olaylarda hayatta kalmayı başarabilecek olanlar, mevsimler değiştiğinde bir kuş hangi içgüdüleri taşıyorsa onu taşıyanlardır, nereye gideceğini bilen vahşi hayvanların idrakine sahip olanlardır.
Yarın mutlaka gelecektir, o kadar çok işiniz var ki yarın gelmek zorundadır. Yarınlar bugünkü duygusal eğilimlerinize göre şekillenecektir. İdrakinizi genişletirseniz, kaderiniz de ona göre genişleyecektir. Eğer tercih yapmayı yürürlüğe koyarsanız, her an fikrinizi değiştirebilirsiniz, dolayısıyla kaderinizi de.
Reklam
Egonuz, ruhunuzun kapısında duran bekçidir, sizi yaşamınızın yerleşik biçimine hapseder, içeriye ancak süzgecinden geçirdiklerini bırakır.
Eğer tercih yapmayı yürürlüğe koyarsanız, her an fikrinizi değiştirebilirsiniz, dolayısıyla kaderinizi de.. kaderiniz kendiliğinden değişecektir, çünkü kader düşüncenizin takıldığı an’dır, şimdi’dir, bu anda idrak edilendir.
Dinleyin efendiler, insanın büyük bir serveti olması neye yarar, eğer o servet onu köleleştirmişse?
Değişim önce düşüncede başlamalıdır, ancak o zaman madde değiştirilebilir, yani maddenin titreşim frekansı hızlandırılabilir, çünkü her şey yoğunlaşmış düşüncedir. Her nesne düşüncenin yarattığı bir şekildir. Atomu bir arada tutan kozmik yapıştırıcı nedir? Elbette maddenin özünü oluşturan düşünce!
Onlar elbette vardır, orada oturup evrendeki tek muhteşem varlığın kendiniz olduğunu düşünüyorsanız, sandığımdan daha dar görüşlüsünüz demektir. Samanyolundaki on milyar güneş içinde (ki bu güneşlerde ne evrenler vardır) yer alan dünyanızın insanlık dramının oynandığı tek sahne olduğunu sanıyorsanız, bu cehaletiniz gelecek günlerde sizi büyük şaşkınlığa düşürecek demektir!
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.