"Allah neden bu kadar acımasız, tiya Eleni?" Ödü koptu. "Sus ne olur, günaha girme!" "Ben ne yaptım? Asıl günaha giren Allah!" "Haydi gözlerini yum. Lütfen." Bir de ben üzmeyeyim diye susup gözlerimi kapadım. Allah'ın da sevip çekindiği biri olsaydı, belki o da her aklına eseni yapmazdı. Ama tek başına yaşadığı için sevgiden habersizdi, acı vermekten korkmuyordu.
Sayfa 240 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Sonunda anlamıştım. Tiya Eleni'ye âşıktım ben! İçim ısındı. Pol, Kerem, Ferhat, Sürmeli Bey gibi benim de bir hikâyem vardı artık. Ama pek azının mutlu olduğu aklıma gelince ödüm koptu. Âşık olduğumu hiç kimseye, hatta tiya Eleni'ye bile belli etmemeye karar verdim.
Sayfa 83 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Tiya Eleni
"Tiya Eleni'yi ne yüreğimden kazıyabildim, ne kafamdan silebildim. Tarih öğretmenimizin İstanbul'un fethini anlatırken sözünü ettiği 'Rum ateşi' vardı ya, hani söndürülmek istendikçe büyürmüş, bu sevgi de öyle."
Sayfa 269 - Bilgi Yayınevi
... hayatın tiya Eleni'sen bile daha cilveli olduğunu çabucak anladım.
Sayfa 151 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Tiya Eleni evin kızı gibi hizmet etti. Beni çok iyi buldular, evi de beğendiler. Hava kararırken araba geldi. Tiya Eleni de onlarla birlikte gitti. Kısa ayrılıklara alışmıştım artık. Çok acı gelmiyordu. Bazı geceler ben de Maymunakiyi nazlandirıyor, tuhaf bir zevk alıyordum.
Tiya Eleni gardroba sakladığı şişeyi çıkardı. Bir sigara yaktı. Sayıları çalışmaya devam ettik. Biraz da çene çaldık. Yatınca sarmaşdolaş olduk. Hiçbir isteğime karşı çıkmadı. Doydukça tutkunluğumun azalacağını sanıyordu herhalde. Ona olan susuzluğumun, açlığımın, sütünü, şerbetini içtikçe arttığın farkında değildi.
Reklam
"Nasıl buldun?". Var gücümle, "Ne güzelsin tiya Eleni!" diye bağıracaktım. Allahtan sesim çıkmadı. Dilim tutulmuştu. Bütün yüreğimle baktım. Başımı karnına çekti, "Oh canimu!" diye şefkatle inledi, "Ne yapacağım ben seninle? Bu kadar sevgiyi o küçücük yüreğin nasıl taşıyor?"
Ölüm
"Allah neden bu kadar acımasız, tiya Eleni?" Ödü koptu. "Sus ne olur, günaha girme!" "Ben ne yaptım? Asıl günaha giren Allah!" "Haydi gözlerini yum. Lütfen." Gözlerimi kapadım. Allah'ın da sevip çekindiği biri olsaydı, belki o da her aklına eseni yapmazdı. Ama tek başına yaşadığı için sevgiden habersizdi, acı vermekten hiç korkmuyordu.
Sayfa 220Kitabı okudu
Eleni'ye
"Ey benim altın yürekli annem, güzel Tiyam, can yoldaşım, balkızım, Züleyham, kadınım! Beni cennette yaşatmak için cehenneme gitmeyi bile göze almanı, mutlu olayım diye sevinç içinde çırpına çırpına mum gibi yanıp tükenişini, nice acılara kurbanlık koyun gibi boyun eğişini, içimi zenginleştiren o emsalsiz güzelliğini, aşk dolu gözlerini, o sınırsız sabrını, o tükenmez şefkatini, yarattığın o büyülü dünyayı, seni, seni, seni hiç unutabilir miyim? Bütün deliliklerini kutsayarak, sevgim gittikçe köpürerek, özleminle yana yana anıyorum seni. Başım ne zaman derde girse, incinsem, yine seninle avunuyorum. "Aldırma" diyorum kendi kendime, "Tiya Eleni bir ak kuş gibi uçup gidene kadar senindi ya." Sagapo Elenimu!
Sayfa 332Kitabı okudu
Kolsuz, yakası açık, yeşil elbisesini giydi, aşağıya öyle indi. Babaannem, yatmadan önce onun da başında tuz gezdirip yaktı. O kadar güzeldi. Yukarı sıcak su taşıdı, ılıtırken, "Soyunsana!" dedi. "Soyundum bile." "Gel öyleyse." Bacaklarımı, kollarımı elleriyle yokladı, vücudumu gözden geçirdi. Maymunaki sahibinin kokusunu almış bir köpek gibi şımarmıştı. Tiya Eleni birden şaşırdı. "Aman yarabbi!" "Ne olmuş?" "Tüylenmeye başlamışın sen, pedi mu!" İçim bir tuhaf oldu. Tiya Eleni'den galiba ilk defa utandım. Hemen ellerimle örtündüm. Utanmam pek hoşuna gitti. Yıkadı, kuruladı, bir daha baktı. Gözleri yaşarmıştı. Burnunu çeke çeke, "Hediyeni unutmuş değilim," dedi, "yarın alacağım."
Reklam
Atlattığım tehlikeyi öğrenince titredim. Başımı öptü. "Doktor 'daha yaşı küçük de ondan' demiş, babaannen 'utançtan' diyor. İkisi de yanılıyor. Şeyda ile Elmas'ın seni nasıl kırdıklarını bilmiyorlar ki. Hiç korkma pedi mul Tiyası ona öyle iyi bakacak ki Parmak Çocuk da yakında, ağabeyisi gibi yakışıklı, sağlıklı, terbiyesiz bir delikanlı olacak." Pipimden, benden ayrı bir şeymiş gibi söz etmesi hoşuma gitmişti. Güldüm. "Barıştık değil mi?" "Evet." Sevinç çığlıkları atarak beni havalarda dolaştırdı. Sahiden deliydi. Ben de deliliğine bayılıyordum zaten. "Böyle durmasının ne zararı var, tiya Eleni?" "Zamanı gelince anlatırım." Burnumu öptü. "Onunla öyle güzel oyunlar oynayacağız ki, çok eğleneceksin."
Evi dolaşıp herkese göründüm. Hepsi sınıfımı geçtiğim için kutladılar, kimi çikolata verdi, kimi para. Gülistan, "Sözün var, bu akşam benimlesin!" dedi. "Gelemem ki." "Neden?" "Anneannemle yatacağım." "Peki hayatım. Yarın beraber oluruz öyleyse." Tiya Eleni'ye söyledim, güldü, "Kötü mü, ne güzel kız," dedi, "daha ne istiyorsun maskara?" Haklıydı ama Gülistan'dan ürkmüştüm. Başımıza bir iş açacağından korkuyordum.
Ah! Tiya Eleni'yle hayat, Binbir Gece Masalları gibiydi. Bu harika masallar bittiği gün, ben ne yapardım?
327 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Garip bir aşkın hikayesi. Çocuklukta hayranlıkla başlayan ve zamanla aşka dönüşen bir sevgi. Tiya Eleni, çocuğu mutlu etmek için yapmadığı şeyi bırakmaz. Diğer insanların ayıplamalarına, ayırma çabalarına karşı her şekilde birlikte olmayı başarırlar. Cumhuriyet dönemi olaylarını, düşünce yapısını da yansıtırken gerçekliği de yakalayan bir roman. Gayet etkileyici bir kitaptı.
Korkma İnsancık Korkma
Korkma İnsancık KorkmaTurgut Özakman · Bilgi Yayınevi · 20181,002 okunma
Gözlerine bütün içimle baktım. "Anladım canimu," dedi, "sen bana haksızlık etmeye kıyamazsın. Ben de sana güvendiğim için rahat rahat deliriyorum ya." Beni iyice ısıttıktan sonra arkasını döndü. Elini beline uzattı, siyah çamaşırını kocaman bir incirin kabuğunu soyar gibi yavaşça sıyırdı, bacaklarından aşağı kaydırıp ayak ucuna
Resim