Bana öyle geliyor ki bu kitabın okurları kitabı sosyo-kültürel açıdan değerlendirmeden okuyor kimisi sadece anlatımı takip ediyor kimisi kendini bir yerinde özdeşleştirip öyle devam ediyor umarım daha fazlasını anlamak üzere okuyanlar olur
Bir Kürt SevdimDilek Bilgiç Esen · Müptela · 20224,783 okunma
Charles Bukowski'nin kaleminin kadından seksten içkiden ve bir çok yaklaşımın dışında olduğunu düşünerek bakış açısının farklı bir boyutunun olduğunu görebilmek gerçekten bir mucize niteliğin de ve fark edince de kısa bir an olmaktan çıkıyor ne güzel
Ben küreği kırılmış, dümeni bozulmuş, altında onlarca deliği olan bir gemi.
Yüküm ağır, yol uzun ve de engebeli.
Dalgalara direnmeye çabalarken fırtınaları unutmuş bir gemi.
Batmaya yüz tutmuş kendi halin de suyun en karanlık yerlerin de yeri hazır bir gemi.
Böyle iken nasıl alırım seni..
Gelir aklına bir yaz gülü
Belki pazarları belki de akşam üstü
Öğlenin yakıcı sıcağı
Belki de ikindi rüzgarı
Kırk ikindi yağmurunu düşün
Yaz yağmurunu aptal ıslatanı
Yüzüne vurmaz mı sanırsın
Belki sabahları belki de sonraları
Başın eğilir önce öne
Sonra hızlanan adımların
Saklanır beklersin
Gökkuşağı çıksın diye
Düşün bir yaz günü yaz gülü
Geceler zifiri karanlık
Bulutlu gökyüzü sokaklar ıssız
Ulu orta köpek sesleri
Bir yanım boş bir yanım yanlız
Bilmem hangi tonu yalnızlığın
Kaçıncı rüya bu gördüğüm
Umuda dair çaresiz bakışlarım
Soğuk odam boş duvar
Bir asılı resim şimdi
Bekleyişler yakın şimdi
Hasret dediğine alıştım da
Rakı artık kesmiyor beni
Yosun tutmuş kıyılarım
Kurumaya yüz tutan dudaklarım
Bütün bunlar yetmez gibi
Bir de sigaraya başladım
İçmez isem del olurum
Bir bakışa har olurum
Seni görmez ise gözlerim
Bundan böyle viran olurum