…
demokrasi, % 51’inyönetim inisiyatifine kalmaktadır. Fransız siyasetçiye
sosyal yorumcu Alexis de Tocqueville (1805-1859), bu durumla ilgili olarak meşhur “çoğunluğun zorbalığı” şeklindeki tasviri yapmıştır.
…
Mesele gayet basit: İnsan haklarının öneminin ve saygınlığının insanlığın zihnine kazılı olduğu bir çağda bir bireyin belli bir hakkı ihlal edildiğinde, ancak mağdur olan kişiye kötülük yapılmış olur. Ancak benzer bir hakkın günümüzde çiğnenmesi ulusal teamülleri kökten çürütmek ve tüm toplumu tehlikeye atmak olacaktır zira bizlerin arasında bu türden hakların düşüncesi bile sürekli bozulma ve yitme eğiliminde.
Demokratik çağların insanı, kendi eşiti olan komşusuna rıza göstermekte son derece isteksizdir. Onun aklının kendininkinden üstün olabileceğini kabullenemez. Hakkaniyetten kuşku duyar ve gücünü kıskanır. Ona kaygıyla ve horgörüyle yaklaşır.
Eşitliğin her bir insanın zihninin ve yüreğinin derinliklerinde siyasal bağımsızlığa dair o muğlak kavramı ve o içgüdüsel eğilimi yeşertmesini, böylece kaynaklık ettiği derdin dermanını da hazırlayışını görmek bende hayranlık uyandırır.
Şartların bir diğerine nazaran daha eşit olduğu [demokratik] bir halkta despotik ve mutlak bir hükümet kurmanın daha kolay olduğuna inanıyorum ve böyle bir hükümet böyle bir halkta kurulur kurulmaz insanları ezmekle kalmaz, her birinden tek tek insanı niteliklerini de söküp alır diye düşünüyorum.
Amerikalıların yazgısı benzersizdir: İngiliz aristokrasisinden bireysel haklar fikrini ve yerel özgürlüklerin tadını almış, aristokrasiyle savaşmak zorunda kalmadığı için ikisini birden muhafaza edebilmişlerdir.
Demokratik halklar sıklıkla merkezi iktidarın temsilcilerinden nefret eder, ancak merkezi iktidarın kendisini daima sever. [Çünkü onu ortak kuraldan kaçan herkesi kurala geri döndürmelerine yardımcı olması için gerektiğinde kullanabilecekleri en güçlü araç olarak görürler.]
Bir halkta koşullar eşitlendikçe bireyler daha küçük, toplumsa daha büyük görünür; daha doğrusu, diğer herkese benzer hale gelen her vatandaş kalabalıkta kaybolur ve artık sadece halkın geniş ve muhteşem görüntüsü fark edilir.