HİÇ BÖYLE DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Renklendirilmesi mucizevi, uyumu harikulade bir tek çiçek üzerinde bile insan gereği kadar düşünebilmiş midir? En maharetli fotoğrafçılar, en yetkin ressamlar bile bu çiçeklerden birinin bile temsil ettiği "sanatı" büsbütün kuşatabilmekte şüphesiz acizdirler. Çünkü tek bir çiçekte çok sayıda renk olduğu, çeşitli tonlarda bunlar uyum halinde olduğu gibi göz alıcı ve duygulan cezbedici bir özellik de vardir. Bütün bunlar ise yalnızca erkeklik ve dişilik organlarının gerektirdiği zorunlu unsurdan ayrı ve fazladan bulunan özelliklerdir. Şüphesiz bunlanın hepsi, insanın gözlerini kamaştıran birer âyettir (mucizedir). Bitkileri ayıran "özellik", kök, gövde, yaprak ve çiçeklerdir. Oysa bunlar göze hiçbir özelliği ve ayncalığı bulunmayan ve tek bir şeymiş gibi görünen, tek bir tohum tanesinden meydana gelir. Güneş enerjisini maddeye dönüştüren ışık polarizasyonu, bitkiyi; yeryüzünde sıcağın, soğuğun, kuruluğun ve nemin dağılımına göre serpiştirmiştir. Hatta aydınlığın ve karanlığın dağılımına göre dağılmışlardır. İlmin ispatladığına göre, gece ile gündüzün düzenli bir şekilde birinin diğerinin yerine geçmesi, aynı şekilde uzunluk ve kısalıklarının değişmesi anlamında "gece ile gündüzün değişip durması." bitkilerin veryüzünde dağılımını belirleyen bir husustur. Her bitkinin bir çiçeği vardır. Çiçek de gündüz döneminde değil, karanlık süreçte oluşur. Her çiçeğin, ortaya çıkıncaya kadar belli bir süre karanlığa ihtiyacı vardır.
Sayfa 66 - Beka YayınlarıKitabı okudu
"Göklerden mucize istiyoruz. Sükûtunu anlayan yok, ses ver, diye haykırıyoruz. Göklerin mucizesini görmüyoruz. En büyük mucizeden, kendisinden daha küçük mucizeyi istiyoruz. Büyükten küçüğü istiyoruz. Sükûnetin mucizesini görmüyoruz."
Reklam
Göklerden mucize istiyoruz. Sükutunu anlayan yok, ses ver, diye haykırıyoruz. Göklerin mucizesini görmüyoruz. En büyük mucizeden, kendisinden daha küçük mucizeyi istiyoruz. Büyükten küçüğü istiyoruz. Sükunetin mucizesini görmüyoruz.
Göklerden mucize istiyoruz. Sükûtunu anlayan yok, ses ver, diye haykırıyoruz. Göklerin mucizesini görmüyoruz. En büyük mucizeden, kendisinden daha küçük mucizeyi istiyoruz. Büyükten küçüğü istiyoruz. Sükûnetin mucizesini görmüyoruz.
"Taşın, bütün organizmaların zamansal ritmini hızlandırdığı ve büyümeyi çabuklaştırdığı fikri Lully'in Pratique'inde de bulunur: "İlkbaharda Taş büyük ve mucizevi sıcaklığıyla bitkilere can verir, bu taştan tohum kadarını suda eritip bu fındık kabuğunu dolduracak kadarını alıp bir asmanın dibine dökersen, mayıs ayında olgun üzüm çıkacaktır."
Toprak Mucizesi
Yeryüzündeki pek çok hikaye, minicik bir tohumcuğun, toprağın koynunda tatlı tatlı uyuklarken, birden uyandırılmasıyla başlar. Ama toprağın Bir de kendi hikayesi vardır... "Bitki örtüsü tamamen kuruyup ölmüş olan toprak, onlara Allah’ın sonsuz ilmi, kudret ve merhametini gösteren ve yeniden dirilişi ispatlayan muhteşem bir delildir. Şöyle
Reklam
173 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.