Sevdiğin bir insanın uzun zamandır görmediğin yüzü, ilk önce geçen zaman içinde meydana gelmiş dış değişikliklerle seni etkiledikten sonra yavaş yavaş yıllar önceki halini alır, bütün değişiklikler silinip gider ve karşına yalnızca olağanüstü, benzersiz bir ruhsal kişiliğin en önemli ifadesi çıkar.
Tatlı tatlı gözlerimin içine bakıyordu.
Sayfa 23Kitabı okuyor
İşte hayat bu, mutluluk bu! Birlikte dedi, birlikte kayalım.
Bunun aşk olduğunu o zamanlar henüz bilmiyordum, bunun belki de hep böyle olacağını, bu duygunun karşılıksız verildiğini sanıyordum.
Sayfa 19Kitabı okuyor
Hakikatin ışığı yansıdıkça,kendisini en iyi yansıtacak cisimlere yansır en önce
Duygular olmadan var olmak mümkün olamaz mı?
Wurst duygular olmayınca varoluş kavramının da olmayacağını açıkça söylüyor.
En temel varoluş kavramını duygularım vasıtasıyla almıyorum, çünkü bu kavramı ifade edecek özel bir organ da yoktur.
Vergilerimizle ceplerini şişirenler gibi.
Önceden vesayet kuruluşları, mahkemeler vardı, şimdi ise yerel yönetim var, para rüşvet olarak değil, haksız elde edilmiş maaş olarak kazanılıyor.
Öyle bir eder ki; aklın hafsalan almaz.
Sevdiği çocuk benim çocuğum aslında, benim çocuğum; benden nasıl nefret edebilir ki?
"Dünyada iyi olan ne varsa hepsi onun içindi.”
"Vicdanına karşı gerçekten davranman gerektiği gibi mi davranıyorsun, yoksa bunu insanlar için, onların karşısında övünmek için mi yapıyorsun?"
"Herkes kendi işine baksın. Kimi cezalandıracağını, kimi bağışlayacağını Allah bilir, biz bilmeyiz."
"Belki de her şeyi kabullenip hayati akişina bırakmak lazim. Zorlamak bazen çözüm degildir. Ve zorla olan hiç bir şey güzel degildir."
Tolstoy
"Ee, anlatın bakalım, toplumun temellerinin altını oydunuz mu? Suçluları aklayıp, suçsuzları mahkum ettiniz mi?"