108 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarımız Engin Aşkın'ın; Terazi Kızı eserinden sonra kaleme aldığı ikinci kitabı Deniz Kızı yine öykü türünde yazılmış. Deniz Kızı, Martılar, Mor Çiçekli Orkide, Aşkını Bana Anlat, Üç Yıl Önce, Tatiana'nın Anı Defterinden, Aşk Yoksa Dokunmak Da Yok, Bende Saklı Kalsın, Yusufçuk, Saklı Bahçe başlıkları altında yazılmış on öykü. Üç Yıl Önce hariç; çocukları anlamasın diye ayrılanlar, karşılıksız aşk, ayrılık, ölüm, kavuşamama temaları üzerine öyküler. Üç Yıl Önce öyküsünde; eşinden gördüğü şiddete, aşağılanmaya dayanamayan bankada çalışan bir kadının, artık yeter diyerek evden çıktığı sırada, eşi de arkasından gelir ve... Bir filmde silah varsa mutlaka patlar deriz ya, Üç Yıl Önce öyküsünde de tabanca var ve patlıyor. Acaba ölen kim oluyor? Artemis'in kısaca hayatı da öykü içinde öykü gibi anlatılıyor ve Tolstoy'un Anna Karanina kitabını bitirdikten sonraki haline yer verilmiş. Uyku en iyi uyuşturucu. Ölümün bir başka hali. Hayattan kaçıyorum. Tabancayı unutacak kadar karanlığa daldım. Kalbimin sesini bu kadar gürültülü duymamıştım. ''Bir ara yazdım.'' ''Sonra?'' ''Yaktım...'' Kim mükemmel ki? “İnsanoğlu bu dünyayı hep kendisinin sanıyor oğlum. Bırak havyanı, kardeş kardeşini sevmiyor. Acımasız oluyor kimisi. Hor görüyor.”
Deniz Kızı
Deniz KızıEngin Aşkın · Kitap Müptelası Yayınları · 202413 okunma
Tolstoy'un söylediği gibi, insanın en önemli eseri, öldükten sonra geride bıraktığı hayatı.
Reklam
407 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Bilinenin aksine klasik biyografilerden çok farklı bir tarzı, anlatımı ve dili var. Sanatsal bir anlatıma sahip ki bu çok hoş ve çevirisi çok başaralı, anlatımı daha çok yorumlama ve birçok psikolojik tahliller yapılmak şekliyle ilerliyor bu da diğer biyografilerden kitabı ayıran en önemli nokta bana kalırsa; üç farklı hayattan, üç farklı yaşam
Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar
Kendi Hayatının Şiirini YazanlarStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20141,152 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Dinmeyen Bir Düşünce Fırtınası
Tolstoy'un kendisi hakkında yazdığı bu eser, zaman içinde hayatla ilgili inançlarının nasıl değiştiğini anlatıyor. Dini, felsefe, ahlak... Birçok konuda Tolstoy'un nasıl sürekli düşündüğünü, zaman zaman hakikate ulaştığını sansa da sonradan yanıldığını görüp tekrar düşüncelere daldığına şahit oluyoruz. Hakkında fazla bilgi sahibi olduğum bir yazar değildi ama bu kitabı sayesinde çok derin biri olduğunu gördüm. Ayrıca asla "Bakın ben doğruyu buldum size anlatayım" havası almadım, sadece kendisiyle hesaplaşıyordu. Özellikle hayatın anlamı ve din konularında yazdıkları düşündürdü. Birçok kabülümüzü ve farkında bile olmadığımız soru işaretlerini sorgulayıp kendince tatmin edici açıklama getirmeye çalışmış hayatı boyunca. İnsanı düşüncelere boğan, sorgulatan ve kafa karıştıran bir kitaptı. Anlaşılır olmasına karşın ağırdı da. Felsefe seviyorsanız size önerebilirim ama kendime önermezdim.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Antik Kitap · 201622,6bin okunma
GAZETECİLİĞİN İNCE RACONLARI
Benim başladığım dönemde, yazının temel iletişim ögesi, emir kipiydi. Okuru kızıştırmak için bir makalede en az altı kez kullanmazsanız, orta sınıfla yakınlaşma yeteneğinden önemli ölçüde yoksun olduğunuz sonucuna varılırdı. İkinci kural, bir gizemlilik duygusu yaratmak için bir soruyla başlamaktan ibaretti. Eğer bir meclis grubu, Fransalı bir sosyolog dil felsefecisi ya da toplumu ürküten bu tarz herhangi bir şey hakkında yazıyorsanız, zorunluluğa dönüşürdü bu kural. Başvurulacak üçüncü yöntem, elinden gelen en delibozuk karşılaştırmaları yapmaktı. Kimi çarpıcı örnekler: "Ortaçağcılığın Andy Warhol'ü". "Barışın Joe Frazier'ı”. "Yıldız adaylarının Virginia Woolf'u." "Fellini, Engels ve Mickey Mouse'un ustaca karışımı." "Proust, Eva Peron ve Kareem Abdul—Jabbar'ın tehlikeli karşılaşması." Ama en önemlisi, klasikleri şaşaalı, eşcinsel çağrışımlara yol açarak yorumlamaktı. Deri elbise giymiş bir Hydn neye benzerdi? Tolstoy, parlak oğlan çocuklarına ilgi duysaydı ne olurdu? İki grafiti, Sistine Şapeli'ni ne ölçüde güzelleştirirdi? Bu sorular, ansızın hayati bir önem kazanmıştı, Post—Marksizm'in, gösterge bilimin ve yapısal antropolojinin, ancak bir punk grubunu lanse etmeye hizmet ettiği takdirde kabul göreceği bir noktaya gelindi. Underground eleştirinin küçük krallığında, muhteva, sonuç, (daha da kötüsü) mesaj gibi dekadan kavramlar yasaklandı, Estetik deneyimin saflığım bozan çarpıklıklar olarak görülüyordu bunlar. Tek bir hafta sonunda, sizin İtibarınızı yerle yeksan edebilirlerdi.
Sayfa 176Kitabı okudu
132 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
İlkgençlik
TOLSTOY'un ilk gençlik yıllarında yaşadıklarını anlattığı bu kitabında beni etkileyen en önemli olay ilk öğretmenlerinin hayatı oldu. 20 yıl gibi bir süre yanlarında olan bir insanın yaptığı tüm iyiliklere rağmen tek kalemde nasıl silindiğini ve Rus ciddiyetini görüyorsunuz. Babannenin ölümü ve mirası bir kişiye bırakması.
İlkgençlik
İlkgençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,332 okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar, dünya edebiyatında en çok tanınan yazarlardan biri olan Rus yazar Lev Tolstoy'un (1828-1910), Çocukluk adlı yarı otobiyografik eseri hakkında bilgi vermeye çalışacağım. 1852 yılında ilk basımı yapılan eser, aynı zamanda Tolstoy'un tanınmasını da sağlayan ilk önemli eseridir. Annesini iki yaşındayken, babasını da dokuz yaşındayken kaybeden Tolstoy, bu yüzden varlıklı olsa da zor bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmiştir. Uzun ömrü boyunca hayatı sorgulamış ve topluma ışık tutan birçok eser kaleme almıştır. Çocukluk adlı yarı otobiyografik eserinde ise çocukluğundan birkaç anı ve annesinin ölümünü anlatmıştır. Gerçek hayatı ile bu eserde anlatılanlar pek uyuşmuyor ama hayatında onu en çok etkileyen bazı olayları öğrenebiliyorsunuz. Akıcı olmasına rağmen okurken sıkıldım. Beklentimin altında kaldı, tavsiye etmiyorum. Keyifli okumalar...
Çocukluk
ÇocuklukLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20107bin okunma
Tolstoy'un söylediği gibi, insanın en önemli eseri, öldükten sonra geride bıraktığı hayatı.
116 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Üç Ölüm
Eserde beş adet öykü bulunmaktadır. Öykülerin hepsi birbirinden güzel ve etkileyiciydi. Her öyküyü birer cümle ile bahsetmek istiyorum. İlk öykümüz Holstomer; benekli bir atın, genç atlar tarafından aşağılanması ve benekli atın hayatı anlatılır. Benim içlerinde en beğendiğim öykü buydu. İkinci öykümüz Çömlek Alyoşa; Tencereyi kırdığı için annesi tarafından dövülen ve kendisine Çömlek Alyoşa denilerek dalga geçilen bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Üçüncü öykümüz Balodan Sonra; Ivan Vasilyevich adlı kişinin hayatını değiştiren olayı anlatması ile başlar. Baloda birine âşık olur. Kitapta sayfalarca bu aşkı, nasıl hissettiğini, nasıl uyuyamadığı anlatılıyor. Dördüncü öykümüz Köyde Şarkılar; köydeki asker uğurlamasını izleyen bir adamın düşüncelerini anlatıyor. Ve son olarak esere ismini veren Beşinci öykümüz Üç Ölüm; 3 farklı sınıftan insanın ölüme az bı süre kala bulundukları durumları, duygu ve düşüncelerini okuyoruz. Tek farkları biri fakir biri zengin. Biri seyahat edip iyileşme umutları kurarken diğeri daha yaşarken botlarını mezar taşı karşılığında satıyor. Birinin sevdikleri yanındayken diğeri yer kaplayan bir fazlalık olarak görülüyor. Konu itibari ile etkileyici bir eserdi. Tolstoy'un bu eserinde bizi ilettiği mesajlar çok anlamlıydı. Her kim olursan ol ölümü tadacaksın. Okuduğum kısa fakat doyurucu kitaplardan biriydi..
Üç Ölüm
Üç ÖlümLev Tolstoy · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,3bin okunma
1062 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Yazarını ağlatan bir kitap
Hizmetçisine odaya girme diyen ve hizmetçisinin günlerce verdiği yemeği yemediğini çıkmadığını görüp kapıyı açtırınca Tolstoy 'un yerde ağlayıp Anna karenina öldü diyip ağladığı bu kadar etkileyici bir kitap olması merak uyandırdı ve gerçekten çok etkileyici bir kitaptı sadece aşk romanı değil aşk ,evlilik ,ilişki ,sosyal yaşam ,din gibi
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201938,5bin okunma
Reklam
Bundan ötürü Tolstoy'un hayatı didaktiktir, bir okul kitabı, bir risaledir; Dostoyevski'ninki ise bir sanat eseri, bir trajedi, bir kaderdir.
Sayfa 122Kitabı okudu
256 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Genclik - L.N Tolstoy Tolstoy'un otobiyografik üçlemesinden Gençlik bitti. Yazarın ergenlik zamanlarından üniversite anlarına kadar olan hayatı aktarılıyor. Kitap yarı otobiyografik olduğu için hangi olaylar gerçek hangileri kurgu bilemiyoruz. İnsanların dikkatini çekmeye çalışması, yalan söylemesi, sürekli kendine ilgi gösterilmesini beklemesi ve kıskançlıklarıyla utanılacak hareketlerde bulunuyor. Ergenlik döneminde birçok kişiye aşık olduğunu düşünüp hayaller kuruyor. Olmamış olaylari sanki olmuş gibi düşünüp o olaylar hakkında planlar yapmayı, söylenmemiş sözleri söylenmiş gibi düşünmeyi seviyor. Çocukluğundan beri yalnız olduğunu, kimse tarafından sevilmedigini düşünüp bir bunalım halinde kendine acı çektiriyor. Hayati üzerine yaptigi planlar ve bu planlara uymaması, sürekli zengin-fakir ilişkisine deginip insanları gozlemlemesi ve bunu yaparken karamsar hallerini çok sık okuyoruz. Tolstoy okumak isteyen herkesin bu üçlemesini okuyup yazarın ruh halini anlayarak kitaplarına baslamalarini tavsiye ederim.
Gençlik
GençlikLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20212,732 okunma
1.034 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.