Gözlerimi kapıyorum, tırnaklarımı avuçlarıma batırarak derin bir soluk veriyorum, vücudum baştan ayağa titriyor. Beni en çok neyin rahatsız ettiğini bilmiyorum: Adamı öldürmüş olmam mı yoksa bunu tekrar yapabilecek olmam mı?
...kalabalıktan sevinç nidaları yükseliyor ancak işçilerden hiçbiri kazandıkları bu para için gülümsemiyor. Demirbaşlıktan kurtulmuş ve servet sahibi olmuş olmak onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor, çünkü burada yaşadıkları dehşet her gece kabuslarına girecek.
"Açık konuş, benim gizemli majim. Eğer bu gemiyi ele geçirirsem tanrılar bana ne bahşedecek? Ne istediğimi söylemem mi gerekiyor yoksa zaten biliyorlar mıdır?"
"Öyle işlemiyor...."
"Yoksa onları etkilemem mi gerekiyor? Bu gemiyi 5 dakika içinde ele geçirirsem sence ne elde ederim?"
"Çeneni kapayıp harekete geçmezsen hiçbir şey elde edemeyeceğin kesin."
(...)
"Halettiniz mi?"
"Hayır. Altı dakika. Toparlansaydık yedi dakika. İnsanları öldürmeme izin verseydin beş dakikadan kısa sürerdi."
"Yok artık."