Alt sınıflardan gelip başarıya ulaşanları, kendilerini devrimci, eylemci sananları, yedikleri çanağa, yaşadıkları aşka utanmadan tükürenleri, savundukları düşüncelerle yaşam biçimlerini asla yan yana götürmeyenleri, götürmek istemeyenleri ağzım bir karış açık dinlemiştim. Hepsinden ben, benim sınıfım sorumluydu. Onların benim bin güçlükle sıyrıldığım düzmece değerlere yapışmaları hiç mi sarsmamıştı beni?
Benim önemli saydığım günleri hiç unutmayan, beni sevindirecek ayrıntıları kollayan, düşüncelerime hep saygı gösteren gençlik arkadaşlarımı silip atmıştım. Sınıfdaşlarımı. Tutarlı sınıfdaşlarımı. Bir arada kalıp bir yozluğu körüklememeliydik. Küçük burjuvaca duygularımıza saplanmış kalmamalıydık. Tek başına, eldeğmemişliğimizi, cesaretimizi denemeliydik. Dürüst, ödünsüz, gözden çıkarıcı bir yaşam sürdürmeliydik. Demek onları bir çeşit sayrılık gibi atmıştım bedenimden, kafamdan. Çevremi boşaltmıştım. Yalnızdım.
Reklam
Bir kadeh de şarap alınca tamamdır baby
...nicedir tek başına geçirdiğin cumartesilerini özel bir şenliğe dönüştüreceksen hemen eve gitmen, küveti doldurup suların ondurucu ılıklığına gömülmen gerekiyordu. Sonra ipekli sabahlığına sarınıp yumuşak terliklerini giymen, salona geçmen, sehpaya bacaklarını uzatıp rahatlaman.
Sayfa 40 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Düşlerini sakın bırakma, özel düşlerini kimseye kaptırma sakın.
Camdan bakarken, herkesin o gün yapacağı özel bir şey varmış gibi geldi sana. Ya da gideceği özel bir yer. Sense, her günkü gibi evine dönecektin: gitmeyecektin.
Sayfa 39 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Her sivriliği yumuşatma, her suçu bağışlama, her ayıbı örtme gibi üzücü becerileri olduğu kesin.
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.